Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


وَكَيْفَ يُحَكِّمُونَكَ وَعِندَهُمُ التَّوْرَاةُ فِيهَا حُكْمُ اللّهِ ثُمَّ يَتَوَلَّوْنَ مِن بَعْدِ ذَلِكَ وَمَا أُوْلَئِكَ بِالْمُؤْمِنِينَ ﴿٤٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve keyfe yuhakkimûne-ke ve inde-hum(u) et tevrâtu fî hâ hukmu Allâhi summe yetevellevne min ba'di zâlike ve mâ ulâike bi el mu'minîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve keyfe ve nasıl
yuhakkimûne-ke sana hüküm verdiriyorlar (seni hakem yapıyorlar)
ve inde-hum(u) ve onların yanında var
et tevrâtu Tevrat
fî hâ hukmu Allâhi içinde Allâh'ın (c.c.) hükümleri var
summe yetevellevne sonra dönüyorlar
min ba'di zâlike bundan sonra
ve mâ ulâike ve işte onlar değildir
bi el mu'minîne mü'minler

Ve içinde Allah’ın hükümleri bulunan Tevrat onların yanında iken, seni nasıl hakem yapıyorlar. Sonra da bundan (verdiğin hükümden) dönüyorlar. Ve işte onlar mü'min değillerdir.

MÂİDE SURESİ 43. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Önlerinde Tevrât’ın açık hükümleri varken, seni nasıl hakem tayin ediyorlar? Tevrat’ta Allah’ın hükümleri var.
Sonra verdiğin hüküm arzularına uygun olmayınca, hakemliğinden vazgeçip sırtlarını çeviriyorlar, güç ve iktidarlarını kullanarak halkı istedikleri istikamette yönlendiriyorlar. Bunlar asla senin peygamber olduğuna, getirdiğin kitaba iman etmeyecekler, kendi kitaplarına da iman etmiyorlar.

Ahmet Tekin