MÂİDE SURESİ 49. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
وَأَنِ احْكُم بَيْنَهُم بِمَآ أَنزَلَ اللّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَا أَنزَلَ اللّهُ إِلَيْكَ فَإِن تَوَلَّوْاْ فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللّهُ أَن يُصِيبَهُم بِبَعْضِ ذُنُوبِهِمْ وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ النَّاسِ لَفَاسِقُونَ ﴿٤٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve en ihkum | ve hükmetmek (hükmet) |
beyne-hum | onların aralarında |
bi mâ enzele allâhu | Allâh'ın (c.c.) indirdiği ile |
ve lâ tettebi' | ve tâbi olma, uyma! |
ehvâe-hum | onların hevâları, hevesleri, nefislerinin istekleri |
ve ıhzer-hum | ve onlardan sakın |
en yeftinû-ke | seni fitneye düşürmeleri |
an ba'dı | bazısından, bir kısmından |
mâ enzele allâhu ileyke | Allâh'ın (cc.) sana indirdiği şey |
fe in tevellev | bundan sonra eğer yüz çevirirlerse |
fa'lem (fe ı'lem) | o taktirde bil ki |
ennemâ | artık, ama, zaten |
yurîdu allâhu | Allâh (c.c.) diliyor, istiyor |
en yusîbe-hum | onlara isabet ettirmek (musibete uğratmak) |
bi ba'dı | bazısıyla, bazısı sebebiyle |
zunûbi-him | onların günahları |
ve inne kesîran | ve muhakkak ki çoğu |
min en nâsi | insanlardan |
le fâsıkûne | elbette, gerçekten fâsıklar |
Ve onların aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet, onların hevâlarına uyma. Allah’ın sana indirdiği şeylerin bir kısmından seni fitneye düşürmelerinden sakın. Bundan sonra eğer (Hakk’tan) yüz çevirirlerse, o taktirde bil ki artık Allah, bazı günahları sebebiyle, onları bir musibete uğratmak istiyor. Muhakkak ki insanların çoğu gerçekten fâsıklardır.
MÂİDE SURESİ 49. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
O halde geçmiş vahyin mensupları arasında, Allah'ın indirdiğine göre hüküm ver, onların arzu ve heveslerine uyma, onların sözlerini dikkatle dinle, onlardan sakın ki; Allah'ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmını uygulamada seni şaşırtmasınlar. Eğer onlar Allah'ın buyruklarından yüz çevirirlerse bil ki, bir kısım günahlarından dolayı, Allah onları böylece cezalandırmak istiyor. Unutma ki, insanların çoğu hak yoldan çıkan ve ilâhi sınırları aşanlardır.
Abdullah Parlıyan