Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


الْيَوْمَ أُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُ وَطَعَامُ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ حِلٌّ لَّكُمْ وَطَعَامُكُمْ حِلُّ لَّهُمْ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ مِن قَبْلِكُمْ إِذَا آتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ مُحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَافِحِينَ وَلاَ مُتَّخِذِي أَخْدَانٍ وَمَن يَكْفُرْ بِالإِيمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُ وَهُوَ فِي الآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ ﴿٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

el yevme uhılle lekum(u) et tayyibâtu ve taâmu ellezîne utû el kitâbe hıllun lekum ve taâmu-kum hıllun lehum ve el muhsanâtu min el mu'minâti ve el muhsanâtu min ellezîne ûtû el kitâbe min kabli-kum izâ âteytumû-hunne ucûre-hunne muhsınîne gayra musâfihîne ve lâ muttehızî ehdânin ve men yekfur bi el îmâni fe kad habita amelu-hu ve huve fî el âhırati min el hâsirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
el yevme bugün
uhılle helal kılındı
lekum(u) sizin için, size
et tayyibâtu güzel ve helâl olanlar
ve taâmu ve yemek
ellezîne o kimseler, onlar
utû el kitâbe kitab verildiler
hıllun lekum sizin için, size helal
ve taâmu-kum ve sizin yemeğiniz
hıllun lehum onlara helâl
ve el muhsanâtu ve iffetli - namuslu kadınlar
min el mu'minâti mü'min kadınlardan
ve el muhsanâtu ve iffetli , namuslu kadınlar
min ellezîne o kimselerden, onlardan
ûtû el kitâbe kitab verildiler
min kabli-kum sizden önce
izâ âteytumû-hunne onlara verdiğiniz zaman
ucûre-hunne onların mehirlerini
muhsınîne muhsinler, iffetli olanlar
gayra musâfihîne zinâ yapmaksızın
ve lâ muttehızî ve edinmeyenler
ehdânin gizli dostlar
ve men yekfur ve kim inkar eder
bi el îmâni imanı
fe kad habita artık boşa gitmiştir
amelu-hu onun ameli
ve huve ve o
fî el âhırati ahirette
min el hâsirîne hüsranda olanlardan, hüsrana uğrayanlardan

Bugün size iyi ve temiz şeyler helâl kılındı. Ve kendilerine kitap verilenlerin yemeği, size helâl, sizin yemeğiniz de onlara helâldir. Ve mü’minlerden iffetli hür kadınlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın namuslu bir biçimde mehirlerini verdiğiniz taktirde, sizlere helâldir. Ve kim îmânı inkâr ederse artık onun ameli boşa gitmiştir. Ve o âhirette hüsrana uğrayanlardandır.

MÂİDE SURESİ 5. Ayeti Ali Ünal Meali

Bugün size pak, sağlığa zararsız ve haram şüphesi taşımayan yiyecekler helâl kılınmış bulunuyor. Kendilerine (daha önceden) Kitap verilmiş olanların (temiz ve hakkında haram şüphesi olmayan yiyecekleri gibi, üzerlerine Allah’tan başkasının adını anmadan) kestikleri de size helâldır; nitekim sizin (aynı tür yiyecekleriniz ve) kestikleriniz onlara helâl olduğu gibi. Ayrıca, iffet ve meşruiyet çerçevesinde hareket eden, evliliğin hikmet ve sebeplerine uygun bir hayat süren ve zina gibi sefahat yollarına sapmayan, gizli dost da edinmeyen insanlar olarak farz olan mehirlerini verip nikâhladığınızda, iffetli ve evliliğin hikmet ve sorumluluklarının şuurunda mü’min kadınlarla, sizden önce kendilerine Kitap verilmiş olanlardan aynı şekilde iffetli ve evliliğin hikmet ve sorumluluklarının şuurunda olan kadınlar da size (helâldır). (Dünyada Ehli Kitap’la ilgili bu hüküm var ise de, herkes için aslî ve geçerli gerçek şudur:) Kim imanın gereği olarak İslâm’ın hükümlerini bırakıp aykırı uygulamaları hayat tarzı haline getirirse, bütün yaptığı işler hiç şüphesiz boşa gider (Allah katında kabûl görmez) ve böylesi, Âhiret’te de kaybedenlerden olur.

Ali Ünal