Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاء بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ﴿٥١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yâ eyyuhâ ellezîne âmenû lâ tettehızû el yehûde ve en nasârâ evliyâe ba'du-hum evliyâu ba'dın (ba'du-hum...ba'dın) ve men yetevelle-hum min-kum fe inne-hu min-hum inne allâhe lâ yehdî el kavme ez zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yâ eyyuhâ ey!
ellezîne âmenû âmenû olanlar (Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)
lâ tettehızû edinmeyin
el yehûde yahudiler
ve en nasârâ ve hristiyanlar
evliyâe veliler, dostlar
ba'du-hum onların bazısı
evliyâu veliler, dostlar
ba'dın (ba'du-hum...ba'dın) bazısı (birbirinin)
ve men ve kim
yetevelle-hum onlara dönerse
min-kum sizden
fe inne-hu artık o mutlaka
min-hum onlardan
inne allâhe muhakkak ki Allâh (cc.)
lâ yehdî hidayete erdirmez
el kavme kavim, toplum
ez zâlimîne zâlimler

Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler), Yahudi ve Hristiyanları dostlar edinmeyin! Onlar birbirinin dostlarıdır. Ve sizden kim onlara dönerse (onları dost edinirse) artık o, mutlaka onlardandır. Muhakkak ki Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.

MÂİDE SURESİ 51. Ayeti Ali Ünal Meali

Ey iman edenler! (Müslümanlara düşmanlık içindeki o) Yahudileri ve Hıristiyanları (hele bir de Müslümanlara rağmen) dostlar, müttefik ve işlerinizi kendilerine havale edeceğiniz vekil ve merci edinmeyin. Onlardan ancak kimisi kimisine dost, yardımcı ve vekildir. İçinizden kim onlarla hakikî dost ve sırdaş olup işlerini onlara bırakırsa, hiç şüphesiz böylesi neticede onlara benzer, onlardan olur (ve Âhiret’te de onlarla birlikte haşrolur). Allah, (itikad ve ahkâmda yanlışa yuvarlanmakla en büyük zulmü işleyen) zalimler topluluğunu doğruya (ve bilhassa Âhiret’te kurtuluşa) iletmez.

Ali Ünal