MÂİDE SURESİ 52. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِمْ يَقُولُونَ نَخْشَى أَن تُصِيبَنَا دَآئِرَةٌ فَعَسَى اللّهُ أَن يَأْتِيَ بِالْفَتْحِ أَوْ أَمْرٍ مِّنْ عِندِهِ فَيُصْبِحُواْ عَلَى مَا أَسَرُّواْ فِي أَنْفُسِهِمْ نَادِمِينَ ﴿٥٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | işte, böylece |
terâ | görürsün |
ellezîne | o kimseler, onlar |
fî kulûbi-him | kalplerinde vardır |
maradun | hastalık |
yusâriûne | koşuşurlar |
fî-him | onların aralarında |
yekûlûne | derler |
nahşâ | biz korkuyoruz |
en tusîbe-nâ | bize isabet etmesi |
dâiratun | olayın dönmesi, zaferin hezimete, musibete dönmesi |
fe asâ allâhu | oysa, umulur ki Allâh (cc.) |
en ye'tiye bi el fethi | bir fethi, bir zaferi getirmesi |
ev emrin min indi-hi | veya katından bir emr |
fe yusbihû | o zaman, böylece olurlar |
alâ mâ eserrû | gizledikleri şeye |
fî enfusi-him | kendi içlerinde |
nâdimîne | pişman olanlar |
Böylece, kalplerinde maraz (hastalık) bulunanların (yahudi ve hristiyanları dost edinip), “olaylar (tersine) dönerse, bize bir musibet isabet etmesinden korkuyoruz.” diyerek onların aralarında koşuştuklarını görürsün. Oysa ki Allah’ın katından bir fetih veya bir emir getirmesi umulur ki, böylece onlar da kendi içlerinde gizledikleri şeye pişman olurlar.
MÂİDE SURESİ 52. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Kalbinde nifak hastalığı olanların, içlerinden: "Ne olur ne olmaz, başımıza bir felâket gelebilir, şimdiki durumumuz değişebilir, onun için biz tedbirimizi alalım." diyerek, kâfirlerle dost olmak için onların yanına girip çıktıklarını görürsün. Umulur ki Allah yakında bir zafer ihsan eder veya Kendi tarafından peygamberi vasıtasıyla münafıkların maskelerini düşürme gibi bir başka durum ortaya çıkar da, Onlar içlerinde gizledikleri bu nifaktan dolayı pişman olurlar.
Suat Yıldırım