MÂİDE SURESİ 6. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاةِ فاغْسِلُواْ وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُواْ بِرُؤُوسِكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَينِ وَإِن كُنتُمْ جُنُبًا فَاطَّهَّرُواْ وَإِن كُنتُم مَّرْضَى أَوْ عَلَى سَفَرٍ أَوْ جَاء أَحَدٌ مَّنكُم مِّنَ الْغَائِطِ أَوْ لاَمَسْتُمُ النِّسَاء فَلَمْ تَجِدُواْ مَاء فَتَيَمَّمُواْ صَعِيدًا طَيِّبًا فَامْسَحُواْ بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُم مِّنْهُ مَا يُرِيدُ اللّهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُم مِّنْ حَرَجٍ وَلَكِن يُرِيدُ لِيُطَهَّرَكُمْ وَلِيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ﴿٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey! |
ellezîne âmenû | yaşarken Allah'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler |
izâ kumtum | kalktığınız zaman |
ilâ es salâti | namaza |
fe igsilû | o zaman , o taktirde yıkayın! |
vucûhe-kum | yüzleriniz |
ve eydiye-kum | ve elleriniz |
ilâ el merâfikı | dirseklere kadar |
ve imsehû | ve mesh edin! |
bi ruûsi-kum | başlarınızı |
ve ercule-kum | ve ayaklarınızı |
ilâ el ka'beyni | topuk kemiklerine kadar (iki topuk kemiğine kadar) |
ve in kuntum | ve eğer siz ... iseniz |
cunuben | cunup |
fe ittahherû | o zaman, o taktirde iyice temizlenin! (gusul abdesti alın!) |
ve in kuntum | ve eğer siz ... iseniz |
mardâ | hasta |
ev alâ seferin | veya yolculuk üzere, yolculukta |
ev câe ehadun | veya birisi geldi |
min-kum | sizden |
min el gâitı | tuvaletten |
ev lâmestum | veya yaklaştınız, dokundunuz |
en nisâe | kadınlar |
fe lem tecidû | artık bulamazsanız |
mâen | su |
fe teyemmemû | o halde, o zaman teyemmum edin! |
saîden | toprak |
tayyiben | temiz olan |
fe imsehû | böylece, meshedin(sürün)! |
bi vucûhi-kum | yüzlerinize |
ve eydî-kum | ve elleriniz |
min-hu | ondan |
mâ yurîdu Allâhu | Allah (c.c.) dilemez |
li yec'ale aleykum | size yapmak, çıkartmak, kılmak |
min haracin | bir güçlük |
ve lâkin | ve lâkin, fakat |
yurîdu | diler, ister |
li yutahhire-kum | sizi temizlemeyi |
ve li yutimme | ve tamamlamayı |
ni'mete-hu | nimetini |
aleykum | sizin üzerinize, size |
lealle-kum | umulur ki böylece siz |
teşkurûne | şükredersiniz |
Ey âmenû olanlar (Allah’a yaşarken ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinize ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın ve başlarınıza meshedin ve ayaklarınızı da topuklarınıza kadar yıkayın. Eğer cünüp iseniz o taktirde iyice yıkanıp temizlenin (boy abdesti alın). Eğer hasta veya yolcu iseniz veya biriniz tuvaletten gelmişse veya kadınlara dokunmuş (temas etmiş) ise, eğer su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin. Ve de ondan yüzlerinize ve ellerinize mesh edin, (sürün). Allah size güçlük çıkarmak istemez, sizi temizlemek ve sizin üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Umulur ki böylece siz şükredersiniz.
MÂİDE SURESİ 6. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Ey iman edenler! Namaz kılacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi; ve başlarınıza meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer boy abdestini gerektirecek bir halde iseniz guslediniz. Eğer hasta iseniz veya seyahatte iseniz, yahut tabii ihtiyacınızı gidermişseniz veya kadınlarınızla cinsî birleşme yapmışsanız ve bu halde de su bulamamışsanız, o zaman temiz toprağa ellerinizi sürün ve onunla yüzünüzü ve kollarınızı hafifçe ovun. Allah sizi zora koşmak istemez; ama sizi tertemiz kılmak ve size olan nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredenlerden olasınız.
Abdullah Parlıyan