Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


وَتَرَى كَثِيرًا مِّنْهُمْ يُسَارِعُونَ فِي الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَأَكْلِهِمُ السُّحْتَ لَبِئْسَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ﴿٦٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve terâ kesîran min-hum yusâriûne fî el ismi ve el udvâni ve ekli-him(u) es suhte lebi'se mâ kânû ya'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve terâ kesîran ve çoğunu görürsün
min-hum onlardan
yusâriûne fî el ismi günahda yarışırlar
ve el udvâni ve düşmanlık
ve ekli-him(u) es suhte ve onların haram yemeleri
lebi'se mâ kânû oldukları şey ne kötü
ya'melûne yapıyorlar

Ve onlardan bir çoğunun günahda, düşmanlıkta ve haram yemekte birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları şey ne kötü.

MÂİDE SURESİ 62. Ayeti Ali Ünal Meali

(Kitap Ehli’nden olan o inkârcıların) pek çoğunun, bizatihî büyük günah olan sözler sarfetmede, düşmanlıkta ve haram yemede yarışırcasına ve birbirlerine destek içinde koşuşturduklarını görürsün. Gerçekten ne de fena işleyip durdukları bu şey!

Ali Ünal