Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


لَوْلاَ يَنْهَاهُمُ الرَّبَّانِيُّونَ وَالأَحْبَارُ عَن قَوْلِهِمُ الإِثْمَ وَأَكْلِهِمُ السُّحْتَ لَبِئْسَ مَا كَانُواْ يَصْنَعُونَ ﴿٦٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

lev lâ yenhâ-hum(u) er rabbâniyyûne ve el ahbâru an kavli-him(u) el isme ve eklihim(u) es suhte lebi'se mâ kânû yasneûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lev lâ yenhâ-hum(u) onları nehy etmeli (men etmeli) değiller miydi?
er rabbâniyyûne Rabbanîler, din âlimleri
ve el ahbâru ve hahamlar, zâhitler
an kavli-him(u) sözlerinden
el isme günah
ve eklihim(u) es suhte ve onların haram yemeleri
lebi'se mâ kânû oldukları şey ne kötü
yasneûne yapıyorlar

Rabbanîler ve Hahamlar onları günah olan sözlerinden ve haram yemekten men etmeli değiller miydi? Yaptıkları şey ne kötü.

MÂİDE SURESİ 63. Ayeti Ahmet Varol Meali

Kendilerini Rabbe adamış olanlarının (Rabbanilerinin) ve bilginlerinin onları günah söz söylemekten ve haram yemekten alıkoymaları gerekmez miydi! İşlemekte oldukları şeyler ne kadar kötüdür!

Ahmet Varol