Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


وَقَالَتِ الْيَهُودُ يَدُ اللّهِ مَغْلُولَةٌ غُلَّتْ أَيْدِيهِمْ وَلُعِنُواْ بِمَا قَالُواْ بَلْ يَدَاهُ مَبْسُوطَتَانِ يُنفِقُ كَيْفَ يَشَاء وَلَيَزِيدَنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم مَّا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ طُغْيَانًا وَكُفْرًا وَأَلْقَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ كُلَّمَا أَوْقَدُواْ نَارًا لِّلْحَرْبِ أَطْفَأَهَا اللّهُ وَيَسْعَوْنَ فِي الأَرْضِ فَسَادًا وَاللّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُفْسِدِينَ ﴿٦٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâlet(i) el yehûdu yedu allâhi maglûletun gullet eydî-him ve luinû bi-mâ kâlû bel yedâ-hu mebsûtatâni yunfıku keyfe yeşâû ve le yezîdenne kesîran min-hum mâ unzile ileyke min rabbi-ke tugyanen ve kufren ve elkaynâ beyne-hum(u) el adâvete ve el bagdâe ilâ yevmi el kıyâmeti kullemâ evkadû nâran li el harbi etfee-hâ allâhu ve yes'avne fî el ardı fesâden ve allâhu lâ yuhibbu el mufsidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâlet(i) el yehûdu ve yahudiler dedi
yedu allâhi Allâh'ın (cc.) eli
maglûletun bağlanmış
gullet eydî-him onların elleri bağlandı
ve luinû ve lanetlendiler
bi-mâ kâlû demelerinden dolayı, sözlerinden dolayı
bel bilâkis, hayır
yedâ-hu onun iki eli
mebsûtatâni ikisi de açık, (bol ihsanda bulunur)
yunfıku infak eder, verir
keyfe yeşâû nasıl dilerse, nasıl isterse öyle
ve le yezîdenne ve mutlaka arttırır
kesîran min-hum onlardan bir çoğu
mâ unzile ileyke sana indirilen şey
min rabbi-ke Rabb'inden
tugyanen ve kufren azgınlık ve küfrü
ve elkaynâ ve ilka ettik, ulaştırdık
beyne-hum(u) onların arasına
el adâvete düşmanlık
ve el bagdâe ve kin
ilâ yevmi gününe kadar
el kıyâmeti kıyamet
kullemâ her defasında, her ne zaman ...olsa
evkadû yaktılar
nâran li el harbi harb için, savaş için ateş
etfee-hâ allâhu Allâh (cc.) onu söndürdü
ve yes'avne ve koşuşurlar, çalışırlar
fî el ardı yeryüzünde
fesâden fesat çıkarmak
ve allâhu ve Allâh (cc.)
lâ yuhibbu sevmez
el mufsidîne fesat çıkaranlar, bozguncular

Yahudiler: “Allah’ın eli bağlıdır (Allah cimridir)” dediler. Onların elleri bağlandı. Ve bu sözlerinden dolayı lânetlendiler. Hayır, bilakis! O’nun iki eli de açıktır. Nasıl isterse öyle infâk eder (verir). Ve Rabb’inden sana indirilen şey (ilahî buyruklar), mutlaka onlardan birçoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. Ve biz onların arasına kıyâmete kadar sürecek düşmanlık ve kin ilka ettik (ulaştırdık). Her ne zaman harb için bir ateş yaktılarsa, Allah onu söndürdü. Ve onlar yeryüzünde fesat çıkarmak için çalışırlar. Ve de Allah, fesat çıkaranları (bozgunculuk yapanları) sevmez.

MÂİDE SURESİ 64. Ayeti Diyanet İşleri Meali

Bir de Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lânete uğrasınlar! Hayır, O’nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur’an) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.

Diyanet İşleri