MÂİDE SURESİ 66. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
وَلَوْ أَنَّهُمْ أَقَامُواْ التَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ وَمَا أُنزِلَ إِلَيهِم مِّن رَّبِّهِمْ لأكَلُواْ مِن فَوْقِهِمْ وَمِن تَحْتِ أَرْجُلِهِم مِّنْهُمْ أُمَّةٌ مُّقْتَصِدَةٌ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ سَاء مَا يَعْمَلُونَ ﴿٦٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lev enne-hum | ve eğer onlar ...olsaydı |
ekâmû | ikâme ettiler, gereği gibi uyguladılar |
et tevrâte | Tevrat |
ve el incîle | ve İncil |
ve mâ unzile ileyhim | ve onlara indirilen şey |
min rabbi-him | Rabb'lerinden |
le ekelû | mutlaka yerlerdi |
min fevkı-him | üstlerinden |
ve min tahti | ve altından |
erculi-him | ayakları |
min-hum | onlardan |
ummetun | ümmet |
muktesıdetun | muktesid, mutedil, orta, evliyalık mertebesine ulaşmış henüz daimi zikre ulaşmamış olanlar |
ve kesîrun min-hum | ve onlardan birçoğu |
sâe | kötü |
mâ ya'melûne | yaptıkları şey |
Ve eğer Kitap Ehli, Tevrat ve İncil’i ve Rabb’lerinden kendilerine indirileni, gereği gibi uygulasalardı (yerine getirselerdi), mutlaka onlar, hem üstlerinden hem de ayaklarının altından (nice nimetler) yerlerdi. Onlardan bir kısmı (evliyalık mertebesine ulaşmış, henüz daimî zikre ulaşmamış) muktesid olan bir ümmettir. Ve (fakat) onlardan bir çoğunun yaptıkları şey ne kötü.
MÂİDE SURESİ 66. Ayeti Ali Ünal Meali
Ne olurdu, (zamanında) Tevrat’ı, bilâhare (Tevrat’taki hükümlerde yaptığı bazı değişikliklerle) İncil’i ve kendilerine Rabbilerinden indirilen diğer Kitapları bütün hükümleriyle ve hakkıyla uygulamış, (dolayısıyla son olarak Kur’ân’a da inanıp bağlanmış) olsalardı (–Hiç olmazsa bundan sonra böyle yapsalar!–) o takdirde hiç şüphesiz, (yukarıdan yağacak ve yerden fışkıracak nimet ve bereketler sebebiyle) başlarının üzerinden ve ayaklarının altından bol bol yerlerdi. Her şeye rağmen, içlerinde ölçülü ve dengeli davranıp mutedil yolda giden bir zümre de vardır; fakat çoğunluğa gelince: işleyip durdukları şeyler ne de kötü!
Ali Ünal