Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لاَ تَغْلُواْ فِي دِينِكُمْ غَيْرَ الْحَقِّ وَلاَ تَتَّبِعُواْ أَهْوَاء قَوْمٍ قَدْ ضَلُّواْ مِن قَبْلُ وَأَضَلُّواْ كَثِيرًا وَضَلُّواْ عَن سَوَاء السَّبِيلِ ﴿٧٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul yâ ehle el kitâbi lâ taglû fî dîni-kum gayra el hakkı ve lâ tettebiû ehvâe kavmin kad dallû min kablu ve edallû kesîren ve dallû an sevâi es sebîli
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de, söyle
yâ ehle el kitâbi ey kitab ehli, kitap sahipleri!
lâ taglû haddi aşmayın!
fî dîni-kum dininizde
gayra el hakkı haklı olmaksızın, haksız olarak
ve lâ tettebiû ve tâbî olmayın, uymayın!
ehvâe hevalar, hevesler, nefsin istekleri
kavmin kavim
kad dallû dalâlete düşmüşler
min kablu önceden
ve edallû ve dalâlete düşürmüşler
kesîren çoğu
ve dallû ve saptılar
an sevâi es sebîli sevvâ edilmiş, Allâh'a ulaştırmak üzere dizayn edilmiş yoldan

De ki; “Ey Kitap Ehli! Dîninizde haksız yere (taşkınlık yapıp) haddi aşmayın. Ve daha önce dalâlete düşmüş ve birçoklarını da dalâlete düşürmüş ve de sevvâ edilmiş yoldan sapmış olan bir kavmin hevâlarına uymayın.”

MÂİDE SURESİ 77. Ayeti Ahmet Tekin Meali

'Ey geçmiş kitapları sahiplenenler, hak ve doğru bilgileri bir kenara itip içinizdeki yahudiler gibi, Meryem’e zina isnad ederek, Îsâ’nın peygamberliğini tanımayarak; hristiyanlar gibi Îsâ’nın ilâhlığı, Allah hakkında, baba olma, oğul edinme, bedenlere girme, değişme, birleşme iddialarında bulunup haddi aşarak sorumluluk ve cezanızı artırmayın. Daha önce hak yoldan uzaklaşarak, başlarına buyruk hareket edip, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenlerin; birçoklarını da başlarına buyruk hale getirerek hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine imkân sağlayanların; doğru, dengeli bir yoldan, İslâmî hayat tarzından uzaklaşıp, başına buyruk yaşayan, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih eden toplumların keyfî arzularına ve ihtiraslarına uymayın' de.

Ahmet Tekin