MÂİDE SURESİ 82. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
لَتَجِدَنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِّلَّذِينَ آمَنُواْ الْيَهُودَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُواْ وَلَتَجِدَنَّ أَقْرَبَهُمْ مَّوَدَّةً لِّلَّذِينَ آمَنُواْ الَّذِينَ قَالُوَاْ إِنَّا نَصَارَى ذَلِكَ بِأَنَّ مِنْهُمْ قِسِّيسِينَ وَرُهْبَانًا وَأَنَّهُمْ لاَ يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٨٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
le tecidenne | mutlaka bulursun, bulacaksın |
eşedde en nâsi | insanların en şiddetlisi |
adâveten | düşmanlıkta |
li ellezîne âmenû | âmenû olanlara, yaşarken Allâh (c.c.)’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenlere |
el yehûde | Yahudiler |
ve ellezîne eşrakû | ve Allâh'a (c.c.) şirk koşanlar, müşrikler |
ve le tecidenne | ve mutlaka bulursun, bulacaksın |
akrabe-hum | onların en yakın olanı |
meveddeten | sevgi, dostluk bakımından |
li ellezîne âmenû | âmenû olanlara, (yaşarken Allâh'a (cc) ulaşmayı, teslim olmayı dileyenlere) |
ellezîne kâlû | onlar dediler, ...diyen kimseler |
innâ nasârâ | muhakkak ki biz nasrâniyiz |
zâlike | bu |
bi enne | sebebiyle, bu nedenle, bundan dolayı |
min-hum kıssîsîne | onlardan keşişler |
ve ruhbânen | ve ruhbanlar, rahipler |
ve enne-hum | ve onların olması |
lâ yestekbirûne | kibirlenmezler, büyüklenmezler |
Âmenû olanlara karşı, insanlardan en şiddetli düşman olarak mutlaka Yahudileri ve (Allah'a) şirk koşanları (müşrikleri) bulursun. Dostluk bakımından âmenû olanlara en yakın olarak da: “Muhakkak ki biz nasrâniyiz.” diyenleri bulursun. Bu, onların arasında keşişler ve ruhbanların bulunması ve onların kibirlenmemesi (büyüklenmemesi) sebebiyledir.
MÂİDE SURESİ 82. Ayeti Sadık Türkmen Meali
(Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede, insanların en şiddetlisinin (Kur’an’ın indiği zamandaki) Yahudiyim diyenler ve Allah’a ortak koşanlar (Müşrikler) olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere, sevgi bakımından en yakınlarının da kesinlikle; “Biz Hristiyanlarız” diyenler (Kur’an’ın indiği zamandaki Neccaşi gibiler) olduğunu görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler var. Onlar büyüklük de taslamıyorlar.
Sadık Türkmen