Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ ﴿٩٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yâ eyyuhâ ellezîne âmenû innemâ el hamru ve el meysiru ve el ensâbu ve el ezlâmu ricsun min ameli eş şeytâni fe ictenibû-hu lealle-kum tuflihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yâ eyyuhâ ey!
ellezîne âmenû yaşarken Allâh'a (c.c.) ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler
innemâ ancak, sadece, oysa, halbuki
el hamru şarap
ve el meysiru ve kumar
ve el ensâbu ve putlar
ve el ezlâmu fal okları
ricsun pistir, murdardır
min ameli eş şeytâni şeytanın işlerinden
fe artık, o halde
ictenibû-hu ondan(bunlardan) kaçının!
lealle-kum umulur ki böylece siz
tuflihûne felâha, kurtuluşa erersiniz

Ey âmenû olanlar! Ancak şarap, kumar, (tapınmak için konulan) dikili taşlar (putlar) ve fal okları, şeytanın işlerinden pis şeylerdir. Artık bunlardan kaçının. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.

MÂİDE SURESİ 90. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Ey iman edenler! Şarap, kumar, putlara kurban kesilen sunaklar, fal okları, şeytana ait murdar işlerden başka bir şey değildir. Bunlardan geri durun ki felâh bulasınız.

Suat Yıldırım