Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


لَيْسَ عَلَى الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ جُنَاحٌ فِيمَا طَعِمُواْ إِذَا مَا اتَّقَواْ وَّآمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ ثُمَّ اتَّقَواْ وَّآمَنُواْ ثُمَّ اتَّقَواْ وَّأَحْسَنُواْ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ ﴿٩٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

leyse alâ ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti cunâhun fî-mâ taimû izâ mâ ittekav ve âmenû ve amilû es sâlihâti summe ittekav ve âmenû summe ittekav ve ahsenû ve allâhu yuhibbu el muhsinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
leyse yoktur, değil
alâ ellezîne âmenû Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenlerin üzerine
ve amilû es sâlihâti ve sâlih amel (nefsi ıslâh edici amel) yaptılar
cunâhun bir günah
fî-mâ şeyler hakkında
taimû yemeleri
izâ mâ ittekav takvâ (1.takva) sahibi olmadıkları zaman
ve âmenû ve âmenû olun! yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ulaşmayı dileyin
ve amilû es sâlihâti ve sâlih ameller (nefsi tezkiye edici ameller) yapın!
summe ittekav sonra takvâ sahibi olun (Ruhunuzu Allâh'a teslim ederek 3. takvâya ulaşın!)
ve âmenû ve âmenû olun!
summe ittekav sonra takvâ sahibi olun (Vechinizi Allâh'a teslim ederek 4. takvâya ulaşın!)
ve ahsenû ve ahsen olun!
ve allâhu yuhibbu ve Allâh (c.c.) sever
el muhsinîne muhsinleri (ahsen olmuş olanları, fizik bedenlerini Allah'a teslim ederek 4. takvâya ulaşanları)

Âmenû olanlar ve salih amel yapanlar (ıslâh edici amel, nefs tezkiyesi yapanlar) üzerine, takva (1. takva) sahibi olmadıkları zaman yediklerinden dolayı bir günah yoktur. Âmenû olun ve amilûssâlihat yapın! Sonra da takva sahibi olun (3. takvaya ulaşın)! Âmenû olun sonra da takva sahibi olun (4. takvaya ulaşın) ve ahsen olun! Allah muhsinleri (ahsen olanları, 4. takvaya ulaşanları) sever.

MÂİDE SURESİ 93. Ayeti Ahmet Tekin Meali

İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler, Allah’a sığınıp emirlerine yapıştıkları, günahlardan arınıp, azaptan korundukları, iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirmeye, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlamaya, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olmaya, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işlemeye devam ettikleri müddetçe, daha önceki yediklerinden, içtiklerinden dolayı kendilerine bir günah yoktur. Yeter ki, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunmaya, iman etmeye devam etsinler. Daha çok Allah’a sığınıp, emirlerine yapışmaya, günahlardan arınıp, azaptan korunmaya, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmaya, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olmaya, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idareciler, askerî erkân ve müslümanlar olmaya devam etsinler.
Allah iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idarecileri, askerî erkân ve müslümanları sever.

Ahmet Tekin