MÂİDE SURESİ 94. Ayeti Ahmet Varol Meali
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لَيَبْلُوَنَّكُمُ اللّهُ بِشَيْءٍ مِّنَ الصَّيْدِ تَنَالُهُ أَيْدِيكُمْ وَرِمَاحُكُمْ لِيَعْلَمَ اللّهُ مَن يَخَافُهُ بِالْغَيْبِ فَمَنِ اعْتَدَى بَعْدَ ذَلِكَ فَلَهُ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٩٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
yâ eyyuhâ
ellezîne âmenû
le
yebluvenne-kum(u)
allâhu
bi şey'in
min es saydı
tenâlu-hu
eydî-kum
ve rimâhu-kum
li ya'leme
allâhu
men
yahâfu-hu
bi el gaybi
fe men i'tedâ
ba'de zâlike
fe lehu
azâbun elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey! |
ellezîne âmenû | yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ulaşmayı dileyenler |
le | elbette, mutlaka |
yebluvenne-kum(u) | sizi sınar, imtihan eder |
allâhu | Allâh (c.c.) |
bi şey'in | bir şey ile |
min es saydı | avdan, av cinsi bir hayvan ile |
tenâlu-hu | ona erişirsiniz, onu yakalarsınız |
eydî-kum | elleriniz |
ve rimâhu-kum | ve mızraklarınız |
li ya'leme | bilmesi için, bilinip belli olması için |
allâhu | Allâh (c.c.) |
men | kim |
yahâfu-hu | ondan, kendisinden korkar |
bi el gaybi | gayb ile, gıyabında, gaybda |
fe men i'tedâ | artık kim haddi aşarsa |
ba'de zâlike | bundan sonra |
fe lehu | o taktirde onun için vardır |
azâbun elîmun | acı azap |
Ey âmenû olanlar! Allah sizi, gıyabında Kendisinden kimin korktuğunu bilmesi (bilinip belli olması için) için ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği av türünden bir şeyle sizi mutlaka imtihan eder. Artık, kim bundan sonra yasak sınırını aşarsa, o taktirde onun için “elîm azap” vardır.
MÂİDE SURESİ 94. Ayeti Ahmet Varol Meali
Ey iman edenler! Allah, görmediği halde kendisinden kimin korktuğunu ortaya çıkarmak için sizi, ellerinizin ve mızraklarınızın ulaşabileceği bir kısım avlarla imtihan edecektir. Kim bundan sonra sınırı aşarsa onun için acıklı bir azap vardır. [15]
Ahmet Varol