Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


مَّا عَلَى الرَّسُولِ إِلاَّ الْبَلاَغُ وَاللّهُ يَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا تَكْتُمُونَ ﴿٩٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

mâ alâ er resûli illâ el belâgu ve allâhu ya'lemu mâ tubdûne ve mâ tektumûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
mâ alâ er resûli Resûlun üzerinde(sorumluluk) yoktur
illâ el belâgu tebliğden başka
ve allâhu ya'lemu ve Allâh (cc.) bilir
mâ tubdûne açıkladığınız şeyi
ve mâ tektumûne ve gizlediğiniz şeyi

Resûl'ün üzerinde tebliğden (bildirmekten) başka bir sorumluluk yoktur. Ve Allah, açıkladığınızı da gizlediğinizi de bilir.

MÂİDE SURESİ 99. Ayeti Ali Ünal Meali

(Bütün bu hususlarda Risalet’in zirve temsilcisi o en büyük) Rasûl’e düşen, sadece tebliğdir. (Sizin yapmanız gereken ise onları yerine getirmek olup,) Allah, açıkça söyleyip açıktan işlediklerinizi de, gizlide yaptıklarınız gibi, içinizde saklı tuttuğunuz (düşünce, plan ve niyetlerinizi de) bilir.

Ali Ünal