MEÂRİC SURESİ 13. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 44 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyetteki “el-Me’âric” kelimesinden almıştır. Me’âric, yükselme yolları demektir.
وَفَصِيلَتِهِ الَّتِي تُؤْويهِ ﴿١٣﴾
MEÂRİC SURESİ 13. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve fasîleti-hi | ve aşiretini |
elletî | ki o |
tu'vî-hi | kendisini barındırır |
Ve kendisini barındıran aşiretini.
MEÂRİC SURESİ 13. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
Diyanet İşleri
Kendisini barındıran kabîle halkını da.
Abdulbaki Gölpınarlı
Kendisini koruyup barındıran tüm ailesini
Adem Uğur
Aralarında yaşadığı tüm yakınlarını;
Ahmed Hulusi
Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini, aşiretini fidye olarak vermek isteyecek.
Ahmet Tekin
Kendisini barındıran aşiretini de.
Ahmet Varol
Ve onu barındıran aşiretini de;
Ali Bulaç
Kendini barındıran aşiretini,
Ali Fikri Yavuz
(11-14) Onlar birbirlerine yalniz gosterilirler. Suclu kimse o gunun azabindan kurtulmak icin ogullarini, ailesini, kardesini, kendisini barindirmis olan sulalesini ve yeryuzunde bulunan herkesi feda etmek ve boylece kendisini kurtarmak ister.
Bekir Sadak
(11-12-13-14) Birbirlerine gösterilirler (ama) suçlu günahkârlar o günün azabına karşılık oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryüzündeki her şeyi fidye verip kendini kurtarmak ister.
Celal Yıldırım
(11-14) Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
Diyanet İşleri (eski)
(11-14) Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.
Diyanet Vakfi
Kendisini yetiştiren tüm akrabalarını,
Edip Yüksel
Ve kendini barındıran fasîlesini
Elmalılı Hamdi Yazır
kendisini barındıran fasilesini (kabilesini)
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini.
Seyyid Kutub
Ve onu barındıran aşiretini de;
Gültekin Onan
kendisini (aralarına katıb) barındırmakda olan soyunu sopunu,
Hasan Basri Çantay
(12-13) Ve karısını, kardeşini! Ve kendisini barındıran aşîretini!
Hayrat Neşriyat
Kendisini barındırmış olan sülalesini.
İbni Kesir
ve kendisini himaye etmiş bütün akrabalarını,
Muhammed Esed
(13-14) Ve kendisini barındıran aşiretini (feda etsin). Ve yeryüzünde kim var ise, cümlesini fidye-i necât olarak versin de (sonra) bu fedakarlığı kendisini kurtarsın.
Ömer Nasuhi Bilmen
Kendisini barındırmış sülâlesini.
Ömer Öngüt
Kendisini barındıran sülâlesini..
Şaban Piriş
(10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sülalesini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister.
Suat Yıldırım
Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm âilesini,
Süleyman Ateş
Ve onu barındıran aşiretini (soyunun hepsini) de;
Tefhim-ul Kuran
Kendisini barındıran sülâlesini,
Ümit Şimşek
Kendisini kucaklayıp barındıran ailesini.
Yaşar Nuri Öztürk
ve kendisini koruyup barındıran soyunu sopunu da
Abdullah Parlıyan
(11-14) Onlar birbirlerine gösterilecekler. Günahkâr, o günün azabından kurtulmak için çocuklarını fidye vermeyi temenni edecek. Eşini ve kardeşini, mensubu olduğu aşiretini, yeryüzündeki herkesi verip sonunda kendini kurtarmak ister.
Bayraktar Bayraklı
(11-14) Onlar birbirlerine gösterilecekler (fakat birbirlerinden yararlanamayacaklar). Suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, eşini ve kardeşini, kendisini himaye etmiş olan bütün akrabalarını ve yeryüzündeki insanların tümünü fidye verip kendisini kurtarmak isteyecek.
Cemal Külünkoğlu
Ve onu barındıran aşiretini (soyunun hepsini) de.
Kadri Çelik
Kendisine kol kanat germiş bütün sülâlesini,
Ali Ünal
Kendisini barındıran aşiretini,
Harun Yıldırım
kendisine sığınak olmuş bütün yakınlarını;
Mustafa İslamoğlu
Ve kendisini barındıran soyunu sopunu/akrabalarını.
Sadık Türkmen
Kendisini koruyup besleyen ailesini.
İlyas Yorulmaz
Ve kendisini barındıran aşiretini.
İmam İskender Ali Mihr