Mekke döneminde inmiştir. 44 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyetteki “el-Me’âric” kelimesinden almıştır. Me’âric, yükselme yolları demektir.


فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّى يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ ﴿٤٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe zer-hum yahûdû ve yel'abû hattâ yulâkû yevme hum ellezî yûadûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe zer-hum artık onları terket
yahûdû dalsınlar, oyalansınlar
ve yel'abû ve oynasınlar, eğlensinler
hattâ ... oluncaya kadar
yulâkû karşılaşırlar, mülâki olurlar, kavuşurlar
yevme gün
hum onlar
ellezî ki o
yûadûne vaadolundular

Artık onları terket, vaadolundukları güne kavuşuncaya kadar dalsınlar ve oynasınlar.

MEÂRİC SURESİ 42. Ayeti Celal Yıldırım Meali

Artık sen, onları bırak da, kendileri için va'dolunan güne kavuşuncaya kadar (inkâr ve azgınlıklarına) dalıp oynasınlar.

Celal Yıldırım