MEÂRİC SURESİ 44. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 44 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyetteki “el-Me’âric” kelimesinden almıştır. Me’âric, yükselme yolları demektir.
خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ذَلِكَ الْيَوْمُ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ ﴿٤٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
hâşiaten
ebsâru-hum
terheku-hum
zilletun
zâlike
el yevmu
ellezî
kânû
yûadûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
hâşiaten | korkulu bir halde |
ebsâru-hum | onların bakışları |
terheku-hum | onları kaplar |
zilletun | zillet, alçaklık |
zâlike | işte bu |
el yevmu | gün |
ellezî | ki o |
kânû | ... oldular |
yûadûne | vaadolunurlar |
Onların bakışları korkulu bir haldedir, onları bir zillet kaplar. İşte bu, onların vaadolundukları gündür.
MEÂRİC SURESİ 44. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Gözleri korkudan alçalıp düşük bir haldedir. Üzerlerine aşağılık çökmüş bir vaziyette; işte onlara defalarca haber verilen gün bu gündür.
Abdullah Parlıyan