Mekke döneminde inmiştir. 44 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyetteki “el-Me’âric” kelimesinden almıştır. Me’âric, yükselme yolları demektir.


خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ذَلِكَ الْيَوْمُ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ ﴿٤٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

hâşiaten ebsâru-hum terheku-hum zilletun zâlike el yevmu ellezî kânû yûadûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
hâşiaten korkulu bir halde
ebsâru-hum onların bakışları
terheku-hum onları kaplar
zilletun zillet, alçaklık
zâlike işte bu
el yevmu gün
ellezî ki o
kânû ... oldular
yûadûne vaadolunurlar

Onların bakışları korkulu bir haldedir, onları bir zillet kaplar. İşte bu, onların vaadolundukları gündür.

MEÂRİC SURESİ 44. Ayeti Harun Yıldırım Meali

Gözleri düşük, yüzlerini de bir zillet kaplamıştır. İşte bu kendilerine vaadedilmiş olan gündür.

Harun Yıldırım