MERYEM SURESİ 50. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 98 âyettir. Bazı tefsir bilginlerine göre 58 ve 71. âyetler Medine döneminde inmiştir. Sûre, Meryem’in, oğlu İsa’yı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır.
وَوَهَبْنَا لَهُم مِّن رَّحْمَتِنَا وَجَعَلْنَا لَهُمْ لِسَانَ صِدْقٍ عَلِيًّا ﴿٥٠﴾
MERYEM SURESİ 50. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve vehebnâ | ve hibe ettik, karşılıksız verdik, bahşettik |
lehum | onlara |
min rahmeti-nâ | rahmetimizden |
ve cealnâ | ve kıldık |
lehum | onlara |
lisâne | lisan, dil |
sıdkın | sadık |
aliyyen | âlî, yüce, üstün |
Ve onlara, rahmetimizden bahşettik (karşılıksız verdik). Ve onları (Hz. İbrâhîm ve oğullarını), (bütün) dillerde (lisanlarda) sadık ve âlî (üstün, yüce) kıldık.
MERYEM SURESİ 50. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onlar için yüce bir doğruluk dili var ettik (güzel bir söz ile anılmalarını temin ettik).
Diyanet İşleri
Ve onlara rahmetimizden ihsânlar ettik, gerçek şöhretlerini yaydık, adlarını yücelttik.
Abdulbaki Gölpınarlı
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk; kendilerine haklı ve yüksek bir şöhret nasip ettik.
Adem Uğur
Onlara rahmetimizden hibe ettik ve onlarda Sıddıkiyet (Hakikati yaşayarak tasdik) ilminin yüce anlatım kuvvesini oluşturduk.
Ahmed Hulusi
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onlara, sadakatle dinimizi tebliğ eden değerli halefler, dillerde güzel bir övgü, haklı ve büyük bir şöhret nasip ettik.
Ahmet Tekin
Onlara rahmetimizden lütufta bulunduk ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik. [4]
Ahmet Varol
Onlara rahmetimizden armağan(lar) bağışladık ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.
Ali Bulaç
Hem bunlara rahmetimizden ihsanlar eyledik (çokca mal ve evlâd verdik). Hepsine de dillerde (bütün dinlerde) güzel ve yüksek bir övgü verdik.
Ali Fikri Yavuz
Onlara rahmetimizden bagista bulunduk. Onlarin her dilde ustun sekilde anilmalarini sagladik. *
Bekir Sadak
Onlara rahmetimizden sunduk ve onlar için çok yüce bir doğruluk dili verdik.
Celal Yıldırım
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onların her dilde üstün şekilde anılmalarını sağladık.
Diyanet İşleri (eski)
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk; kendilerine haklı ve yüksek bir şöhret nasip ettik.
Diyanet Vakfi
Onlara rahmetimizden verdik. Onlara, doğru ve onurlu bir dil bağışladık.
Edip Yüksel
Ve bunlara rahmetimizden ihsanlar eyledik ve hepsine dillerde yüksek bir yad-ı sıdk verdik
Elmalılı Hamdi Yazır
Biz, bunlara rahmetimizden lütuflar, ihsanlar ettik ve hepsine dillerde yüksek bir doğruluk şanı verdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Biz onlara rahmetimizden lütuflarda bulunduk. Hepsine de dillerde güzel ve yüksek bir övgü verdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Onlara rahmetimizden pay verdik. Her dilde saygı ile anılmalarını sağladık.
Seyyid Kutub
Onlara rahmetimizden armağan(lar) bağışladık ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.
Gültekin Onan
Bunlara rahmetimizden (peygamberlik, mal ve evlâd) lûtfetdik. Onlar için çok yüce sadâkat dili de verdik.
Hasan Basri Çantay
Ve onlara rahmetimizden ihsanda bulunduk ve kendilerine (nice dillerde) doğru, yüksek bir lisan (güzel bir medihle anılmayı) nasîb ettik.
Hayrat Neşriyat
Bunlara rahmetimizden lutfettik. Onlar için yüce bir doğruluk dili verdik
İbni Kesir
ve o'nları rahmetimizle ödüllendirdik. Ve o'nlara doğru olanı (başkalarına) ulaştırmaları için üstün bir anlatım gücü bahşettik.
Muhammed Esed
Ve onlara rahmetimizden ihsan ettik ve onlar için dillerde yüksek, doğru bir sena nâsip kıldık.
Ömer Nasuhi Bilmen
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk, onların herkesçe övülüp hayırla yâdedilmelerini sağladık.
Ömer Öngüt
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk ve onlara üstün bir doğruluk dili verdik.
Şaban Piriş
Onlara rahmetimizden ihsanlarda bulunduk. Onlara dillerde ve dinlerde yüksek ve güzel bir nam bıraktık.
Suat Yıldırım
Onlara rahmetimizden (mal ve çocuk) lutfettik ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.
Süleyman Ateş
Onlara rahmetimizden armağan(lar) bağışladık ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.
Tefhim-ul Kuran
Onlara rahmetimizden lütfettik ve arkalarında güzel ve şerefli bir nam bıraktık.
Ümit Şimşek
Onlara, rahmetimizden nimetler bağışladık. Ve kendileri için yüksek bir doğruluk dili oluşturduk.
Yaşar Nuri Öztürk
Ve onları rahmetimizle ödüllendirdik. Gerçek şöhretlerini yaydık, adlarını yüceltip iyi anılmalarını sağladık.
Abdullah Parlıyan
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk, kendilerine haklı ve yüksek bir şöhret nasip ettik.
Bayraktar Bayraklı
Onları rahmetimizle ödüllendirdik. Ve onlara doğru olanı (başkalarına) ulaştırmaları için üstün bir anlatım gücü bahşettik.
Cemal Külünkoğlu
Onlara rahmetimizden bağışladık ve onlar için (halk arasında kendilerini) yücelikle öven bir dil kıldık.
Kadri Çelik
Onlara rahmetimizden daha pek çok ihsanlarda bulunduk ve dillerde onlar için hayırlı, güzel ve yüce bir nam bıraktık.
Ali Ünal
Onlara rahmetimizden armağan ettik ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.
Harun Yıldırım
dahası onlara rahmetimizi bahşettik; nihayet onları doğruluğun ve hakikatin yüce dili yaptık.
Mustafa İslamoğlu
Onlara rahmetimizden armağanlar verdik. Onlara yüce bir doğruluk dili verdik.
Sadık Türkmen
Onlara rahmetimizden bağışlarda bulunduk ve konuşmalarını en doğru şekilde yapanlardan sağladık.
İlyas Yorulmaz
Ve onlara, rahmetimizden bahşettik (karşılıksız verdik). Ve onları (Hz. İbrâhîm ve oğullarını), (bütün) dillerde (lisanlarda) sadık ve âlî (üstün, yüce) kıldık.
İmam İskender Ali Mihr