Mekke döneminde inmiştir. 98 âyettir. Bazı tefsir bilginlerine göre 58 ve 71. âyetler Medine döneminde inmiştir. Sûre, Meryem’in, oğlu İsa’yı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır.


قَالَ رَبِّ أَنَّى يَكُونُ لِي غُلَامٌ وَكَانَتِ امْرَأَتِي عَاقِرًا وَقَدْ بَلَغْتُ مِنَ الْكِبَرِ عِتِيًّا ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle rabbî ennâ yekûnu lî gulâmun ve kânet imraetî âkıran ve kad belagtu min el kiberi
(el kebîru)
ıtiyyen
(atâ)

söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
rabbî Rabbim
ennâ nasıl
yekûnu lî benim olur (olabilir)
gulâmun oğlan çocuğu
ve kânet ve oldu
imraetî benim kadınım
âkıran yaşlılık sebebiyle çocuğu olmayan (çocuğu olma özelliğinden kesilen), akir,kısır
ve kad ve olmuştu, oldu
belagtu ulaştım
min el kiberi
(el kebîru)
ihtiyarlıktan, ihtiyarlığa
: (büyük, yaşlı, ihtiyar)
ıtiyyen
(atâ)
yaşlanarak
: (haddi aştı, hududu geçti)

(Zekeriya (A.S) şöyle) dedi: “Rabbim, benim nasıl bir oğlum olabilir? Ve benim kadınım (artık) akir (kısır) oldu. Ben (de) yaşlanarak ihtiyarlığa ulaştım.”

MERYEM SURESİ 8. Ayeti Muhammed Esed Meali

(Zekeriya:) "Ey Rabbim!" dedi, "Karım kısır olduğu halde ve ben de yaşlanarak bütünüyle güçsüz bir duruma düşmüşken, benim nasıl oğlum olabilir ki?"

Muhammed Esed