Mekke döneminde inmiştir. 98 âyettir. Bazı tefsir bilginlerine göre 58 ve 71. âyetler Medine döneminde inmiştir. Sûre, Meryem’in, oğlu İsa’yı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır.


تَكَادُ السَّمَاوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْهُ وَتَنشَقُّ الْأَرْضُ وَتَخِرُّ الْجِبَالُ هَدًّا ﴿٩٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

tekâdu es semâvâtu yetefattarne min-hu ve tenşakku el ardu ve tehırru el cibâlu hedden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
tekâdu neredeyse, az kalsın oluyordu
es semâvâtu semalar
yetefattarne paramparça olacak, parçalanacak
min-hu ondan (bundan)
ve tenşakku ve yarılacak
el ardu yeryüzü
ve tehırru ve yıkılacak
el cibâlu dağlar
hedden çökerek

Bundan neredeyse semalar (gökyüzü) parçalanacak ve yeryüzü yarılacak ve dağlar çökerek yıkılacaktı.

MERYEM SURESİ 90. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

Bundan dolayı nerede ise (bir gazab-ı İlâhî olarak) gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılarak çökecektir!

Hayrat Neşriyat