MUCÂDELE SURESİ 10. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Medine döneminde inmiştir. 22 âyettir. Sûre, adını ilk âyette sözü edilen olaydan almıştır. “Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak demektir.
إِنَّمَا النَّجْوَى مِنَ الشَّيْطَانِ لِيَحْزُنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَلَيْسَ بِضَارِّهِمْ شَيْئًا إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ ﴿١٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
innemâ
en necvâ
min eş şeytâni
li yahzune
ellezîne
âmenû
ve leyse
bi dârri-him
şey'en
illâ
bi izni allâhi
ve alâ allâhi
fe li yetevekkeli
el mu'minûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
innemâ | fakat, ama, oysa, muhakkak ki |
en necvâ | gizli gizli konuşma, gizli fısıldaşma |
min eş şeytâni | şeytandan |
li yahzune | mahzun etmek, üzmek için |
ellezîne | onlar |
âmenû | ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dilediler |
ve leyse | ve değil |
bi dârri-him | onlara bir darlık (sıkıntı) veren |
şey'en | bir şey |
illâ | ancak, hariç, ...'den başka |
bi izni allâhi | Allah'in izni ile |
ve alâ allâhi | ve Allah'a |
fe li yetevekkeli | öyleyse tevekkül etsinler |
el mu'minûne | mü'minler |
Muhakkak ki necva (gizli fısıldaşma) şeytandandır, âmenû olanları (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenleri) mahzun etmek içindir. Ve Allah’ın izni olmadıkça onlara bir darlık (sıkıntı) verecek değildir. Öyleyse mü’minler, Allah’a tevekkül etsinler.
MUCÂDELE SURESİ 10. Ayeti Sadık Türkmen Meali
O kötü fısıltılar iman edenleri üzmek için, ancak şeytandan kaynaklanmaktadır. Oysa şeytan; Allah’ın izni/onayı olmadıkça, müminlere hiçbir zarar verebilecek güçte değildir. Öyle ise, müminler ancak Allah’a tevekkül etsinler.
Sadık Türkmen