MUCÂDELE SURESİ 13. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 22 âyettir. Sûre, adını ilk âyette sözü edilen olaydan almıştır. “Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak demektir.
أَأَشْفَقْتُمْ أَن تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوَاكُمْ صَدَقَاتٍ فَإِذْ لَمْ تَفْعَلُوا وَتَابَ اللَّهُ عَلَيْكُمْ فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ ﴿١٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e | mi? |
eşfaktum | çekindiniz, korktunuz |
en tukaddimû | takdim etmek, vermek |
beyne yedey | (elleri arasında) önünde, öncesinde, önce |
necvâ-kum | gizli konuşmanız, gizli görüşmeniz |
sadakâtin | sadaka |
fe | o zaman, o taktirde, öyleyse |
iz lem tef'alû | yapmadığınız zaman, yapamadığınız zaman |
ve tâbe | ve tövbelerinizi kabul etti |
allâhu | Allah |
aleykum | sizin |
fe | o zaman, o taktirde, öyleyse |
ekîmû | ikame edin, yerine getirin, devam edin |
es salâte | namaz |
ve âtû | ve verin |
ez zekâte | zekât |
etîû | itaat edin |
allâhe | Allah'a |
ve resûle-hu | ve onun resûlüne |
ve allâhu | ve Allah |
habîrun | haberdardır, haberdar olandır |
bimâ | şeylerden |
ta'melûne | yapıyorsunuz |
Gizli görüşmenizden önce sadaka vermekten korktunuz mu? Öyleyse yapamadığınız zaman Allah sizin tövbenizi kabul etti. O taktirde namazı ikame edin, zekâtı verin, Allah’a ve O’nun Resûl’üne itaat edin. Ve Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
MUCÂDELE SURESİ 13. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Gizli konuşmanızdan önce, sadaka vermekten dolayı, fakir düşeceğinizden mi korkuyorsunuz? Madem size emredileni yapmadınız, Allah da sizi bundan affetti, bundan dolayı, bundan sonra, sadaka vermeden de konuşup danışabilirsiniz. Öyleyse sizler bundan böyle, namazınızda devamlı ve dikkatli olun, zekatı verin, Allah'a ve Rasulüne itaat edin. Çünkü Allah, yapageldiğiniz herşeyden haberdardır.
Abdullah Parlıyan