Medine döneminde inmiştir. 22 âyettir. Sûre, adını ilk âyette sözü edilen olaydan almıştır. “Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak demektir.


لَن تُغْنِيَ عَنْهُمْ أَمْوَالُهُمْ وَلَا أَوْلَادُهُم مِّنَ اللَّهِ شَيْئًا أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ ﴿١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

len tugniye an hum emvâlu-hum ve lâ evlâdu-hum min allâhi şey'en ulâike ashâbu en nâri hum fî-hâ hâlidûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
len tugniye an asla fayda vermez
hum onlara
emvâlu-hum onların malları
ve lâ ve olmaz, değil
evlâdu-hum onların çocukları, evlatları
min allâhi Allah'tan
şey'en bir şey
ulâike işte onlar
ashâbu en nâri ateş halkı, ateş ehli
hum onlar
fî-hâ onun içinde, orada
hâlidûne devamlı, ebediyyen kalacak olanlar

Onların malları ve evlâtları, Allah’tan bir şeye (azaba) karşı onlara asla fayda vermez. İşte onlar, ateş ehlidir, orada ebediyen kalacak olanlardır.

MUCÂDELE SURESİ 17. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onların malları da çocukları da kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şey sağlamaz. Ateş halkıdır onlar. Sürekli kalacaklardır orada.

Yaşar Nuri Öztürk