MUCÂDELE SURESİ 3. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Medine döneminde inmiştir. 22 âyettir. Sûre, adını ilk âyette sözü edilen olaydan almıştır. “Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak demektir.
وَالَّذِينَ يُظَاهِرُونَ مِن نِّسَائِهِمْ ثُمَّ يَعُودُونَ لِمَا قَالُوا فَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مِّن قَبْلِ أَن يَتَمَاسَّا ذَلِكُمْ تُوعَظُونَ بِهِ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ ﴿٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve ellezîne
yuzâhirûne
min nisâi-him
summe
yeûdûne
li-mâ
kâlû
fe tahrîru
rakabetin
min kabli
en yetemâssâ
zâlikum
tûazûne
bi-hi
ve allâhu
bi-mâ
ta'melûne
habîrun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ellezîne | ve o kimseler, onlar |
yuzâhirûne | zihar yaparlar, boşarlar |
min nisâi-him | kadınlarından |
summe | sonra |
yeûdûne | dönerler |
li-mâ | şeyden |
kâlû | söylediler |
fe tahrîru | o taktirde azad etsin, serbest bıraksın |
rakabetin | köle |
min kabli | önceden, daha önce |
en yetemâssâ | temas etmek, temas etmesi |
zâlikum | işte bu, işte böyle, işte |
tûazûne | size vaazediliyor, öğüt veriliyor |
bi-hi | onunla |
ve allâhu | ve Allah |
bi-mâ | şeyleri |
ta'melûne | yapıyorsunuz |
habîrun | haberdar olan |
Onlar ki, kadınlarına sırt çevirip, sonra söyledikleri şeyden geri dönerler. O taktirde temas etmeden önce bir köleyi azad etsin (serbest bıraksın). İşte size bu vaazediliyor (yapmanız gerekenler öğüt veriliyor). Ve Allah, yaptıklarınızdan haberdar olandır.
MUCÂDELE SURESİ 3. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ve öyle kadınlarından zıhar ile ayrılmağa kalkıp da sonra dediklerini geri alacak olanlar onun için ikisi temas etmezden evvel bir kul âzad etmek lâzımdır, bunu duydunuz a işte siz bununla öğütlenirsiniz ve Allah her ne yaparsanız haberdardır.
Elmalılı Hamdi Yazır