Medine döneminde inmiştir. 22 âyettir. Sûre, adını ilk âyette sözü edilen olaydan almıştır. “Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak demektir.


أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ مَا يَكُونُ مِن نَّجْوَى ثَلَاثَةٍ إِلَّا هُوَ رَابِعُهُمْ وَلَا خَمْسَةٍ إِلَّا هُوَ سَادِسُهُمْ وَلَا أَدْنَى مِن ذَلِكَ وَلَا أَكْثَرَ إِلَّا هُوَ مَعَهُمْ أَيْنَ مَا كَانُوا ثُمَّ يُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوا يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ ﴿٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem tera enne allâhe ya'lemu fî es semâvâti ve mâ fî el ardi mâ yekûnu min necvâ selâsetin illâ huve (mâ yekûnu ... illâ huve) râbiu-hum ve lâ hamsetin illâ huve sâdisu-hum ve lâ ednâ min zâlike ve lâ eksera illâ huve mea-hum eyne mâ kânû summe yunebbiu-hum bimâ amilû yevme el kiyâmeti inne allâhe bi kulli şeyin alîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lem tera görmüyor musun, görmedin mi?
enne allâhe Allah'ın ..... olduğunu
ya'lemu bilir
şey
fî es semâvâti göklerde var olan
ve mâ fî el ardi ve arzda, yerde var olan
mâ yekûnu olmaz
min necvâ gizli bir konuşmadan, gizli bir konuşma
selâsetin üç (kişi)
illâ huve ondan başkası olmaz, mutlaka o olur
(mâ yekûnu ... illâ huve) ondan başkasının olması olamaz, mutlaka o olur)
râbiu-hum onların dördüncüsü
ve lâ ve olmasın, olmaz
hamsetin beş (kişi)
illâ huve ondan başkası olmaz, mutlaka o olur
sâdisu-hum onların altıncısı
ve lâ ve olmasın, olmaz
ednâ daha az
min zâlike bundan
ve lâ ve olmasın, olmaz
eksera daha çok
illâ huve ondan başkası olmaz, mutlaka o olur
mea-hum onlarla beraber
eyne mâ nerede olursa
kânû oldular
summe sonra
yunebbiu-hum onlara haber verecek
bimâ şeyi
amilû yaptılar
yevme el kiyâmeti kıyâmet günü
inne allâhe muhakkak ki Allah
bi kulli şeyin herşeyi
alîmun en iyi bilendir

Allah’ın göklerde ve yerde olan herşeyi bildiğini görmedin mi? Üç kişi arasında gizli bir konuşma olmaz ki, onların dördüncüsü O (Allah) olmasın. Ve beş kişi (arasında gizli bir konuşma) olmaz ki, onların altıncısı O (Allah) olmasın. Ve bundan daha azı veya daha çoğu, nerede olurlarsa olsunlar, mutlaka O (Allah), onlarla beraberdir. Sonra kıyâmet günü, yaptıklarını onlara haber verecektir. Muhakkak ki Allah; herşeyi en iyi bilendir.

MUCÂDELE SURESİ 7. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali

Gör (üb gibi bil) medin mi ki göklerde ne var, yerde ne varsa Allah, şüphesiz (hepsini) bilir. Her hangi bir üçden bir fısıltı vaaki' olmaya dursun, muhakkak ki O, bunların dördüncüsüdür. Bir beşden vukuua gelmeye dursun, ille O, bunların altıncısıdır. Bundan daha az, daha çok vaaki olmaya dursun, ille O, nerede olsalar, bunların yanındadır. Sonra bütün yapdıklarını kıyamet gününde kendilerine haber verecekdir O. Çünkü Allah, her şey'i hakkıyle bilendir.

Hasan Basri Çantay