Medine döneminde inmiştir. 22 âyettir. Sûre, adını ilk âyette sözü edilen olaydan almıştır. “Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak demektir.


أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ نُهُوا عَنِ النَّجْوَى ثُمَّ يَعُودُونَ لِمَا نُهُوا عَنْهُ وَيَتَنَاجَوْنَ بِالْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَمَعْصِيَتِ الرَّسُولِ وَإِذَا جَاؤُوكَ حَيَّوْكَ بِمَا لَمْ يُحَيِّكَ بِهِ اللَّهُ وَيَقُولُونَ فِي أَنفُسِهِمْ لَوْلَا يُعَذِّبُنَا اللَّهُ بِمَا نَقُولُ حَسْبُهُمْ جَهَنَّمُ يَصْلَوْنَهَا فَبِئْسَ الْمَصِيرُ ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem tera ilâ ellezîne nuhû an en necvâ summe yeûdûne li-mâ nuhû anhu ve yetenâcevne bi el ismi ve el udvâni ve ma'siyeti er resûli ve izâ câû-ke hayyev-ke bimâ lem yuhayyi-ke bi-hi allâhu ve yekûlûne fî enfusi-him lev yuazzibu-nâ allâhu bi-mâ nekûlu hasbu-hum cehennemu yaslevne-hâ fe bi'se el masîru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lem tera ilâ görmüyor musun, görmedin mi, bakmadın mı?
ellezîne onlar, ... olanlar
nuhû an nehyedildiler, men edildiler, yasaklandılar
en necvâ gizli gizli konuşma, gizli fısıldaşma
summe sonra
yeûdûne dönüyorlar
li-mâ şeye
nuhû nehyedildiler, yasaklandılar
anhu ondan
ve yetenâcevne bi ve gizli gizli konuşuyorlar
el ismi günah
ve el udvâni ve düşmanlık
ve ma'siyeti ve isyan
er resûli resûl
ve izâ câû-ke ve sana geldiği zaman
hayyev-ke seni selâmladılar
bimâ şey ile, bir şekilde
lem yuhayyi-ke seni selâmlamadı
bi-hi onunla
allâhu Allah
ve yekûlûne ve diyorlar
fî enfusi-him kendi aralarında
lev şâyet, öyle ise (... olmalı değil mi?)
değil
yuazzibu-nâ bize azap eder
allâhu Allah
bi-mâ sebebiyle, dolayı
nekûlu biz söylüyoruz
hasbu-hum onlara yeter
cehennemu cehennem
yaslevne-hâ ona yaslanacaklar, atılacaklar
fe işte
bi'se ne kötü
el masîru varılacak yer

Gizli konuşmaktan nehyedilenleri (men edilenleri) görmedin mi? Sonra nehyedildikleri şeye dönüyorlar. Aralarında günah, düşmanlık ve resûle isyan konularında gizli gizli konuşuyorlar. Ve sana geldikleri zaman, Allah’ın selâmlamadığı bir şekilde seni selâmladılar. Ve kendi aralarında: “Öyle ise (o gerçekten peygamber ise) Allah, söylediklerimizden dolayı bize azap etmeli değil mi?” diyorlar. Onlara cehennem yeter. Ona yaslanacaklar (atılacaklar). İşte o varılacak yer ne kötü.

MUCÂDELE SURESİ 8. Ayeti Süleyman Ateş Meali

Görmedin mi şu adamları ki gizli gizli konuşmaktan menedildikleri halde yine o menedildikleri işe dönüyorlar; günâh, düşmanlık, Elçiye isyân hususunda gizli gizli konuşuyorlar. Sana geldikleri zaman seni, Allâh'ın selâmlamadığı bir tarzda selâmlıyorlar ve kendi içlerinde de: "Bu dediğimizden ötürü Allâh bize azâb etse ya" diyorlar. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir, ne kötü gidilecek yerdir orası!

Süleyman Ateş