MUDDESSİR SURESİ 31. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 56 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Müddessir” kelimesinden almıştır.
وَمَا جَعَلْنَا أَصْحَابَ النَّارِ إِلَّا مَلَائِكَةً وَمَا جَعَلْنَا عِدَّتَهُمْ إِلَّا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُوا لِيَسْتَيْقِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَيَزْدَادَ الَّذِينَ آمَنُوا إِيمَانًا وَلَا يَرْتَابَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَالْمُؤْمِنُونَ وَلِيَقُولَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ وَالْكَافِرُونَ مَاذَا أَرَادَ اللَّهُ بِهَذَا مَثَلًا كَذَلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ مَن يَشَاء وَيَهْدِي مَن يَشَاء وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ إِلَّا هُوَ وَمَا هِيَ إِلَّا ذِكْرَى لِلْبَشَرِ ﴿٣١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ cealnâ | ve biz kılmadık, yapmadık |
ashâben en nâri | ateş ehli |
illâ | ...'den başka |
melâiketen | melekler |
ve mâ cealnâ | ve biz kılmadık, yapmadık |
ıddete-hum | onların sayısı |
illâ | ...'den başka |
fitneten | fitne |
li ellezîne | onlar için, ... olanlar için |
keferû | kâfirler |
li | diye, için |
yesteykıne | yakîn sahibi olsunlar |
ellezîne | onlar, ... olanlar |
ûtû | verildi |
el kitâbe | kitap |
ve yezdâde | ve artırır |
ellezîne | onlar, ... olanlar |
âmenû | îmân eden, Allah'a ulaşmayı dileyen |
îmânen | îmân |
ve lâ yertâbe | ve şüphe etmesin |
ellezîne | onlar, ... olanlar |
ûtû | verildi |
el kitâbe | kitap |
ve el mu'minûne | ve mü'minler |
ve li | ve için |
yekûle | der, söyler |
ellezîne | onlar, ... olanlar |
fî kulûbi-him | kalplerinde |
maradun | hastalık (olan) |
ve el kâfirûne | ve kâfirler |
mâzâ | ne, neyi |
erâde | murad etti, diledi |
allâhu | Allah |
bi hâzâ | bununla |
meselen | mesele, konu |
kezâlike | böylece, işte böyle |
yudıllu | saptırır, dalâlette bırakır |
allâhu | Allah |
men | kimse, kişi |
yeşâu | diler |
ve yehdî | ve hidayete erdirir |
men | kimse, kişi |
yeşâu | diler |
ve mâ ya'lemu | ve bilmez |
cunûde | ordu |
rabbi-ke | senin Rabbin |
illâ | ...'den başka |
huve | o |
ve mâ hiye | ve o değildir |
illâ | ...'den başka |
zikrâ | bir zikir, öğüt |
li el beşeri | beşer için, insanlar için |
Ve Biz, ateş ehlini (cehennem bekçilerini), meleklerden başkası kılmadık. Ve onların sayısını kâfirler için fitneden başka bir şey kılmadık, kitap verilenler yakîn sahibi olsunlar ve âmenû olanların da îmânı artsın. Ve kitap verilenler ve mü’minler şüpheye düşmesinler. Ve de kalplerinde maraz (şüphe) bulunanlar ve kâfirler desinler ki “Allah, bu mesele ile ne murad etti (ne demek istedi)?” İşte böyle, Allah, dilediğini dalâlette bırakır ve dilediğini de hidayete erdirir. Ve Rabbinin ordularını, kendisinden başkası bilmez. Ve O, insanlar için zikirden başka bir şey değildir.
MUDDESSİR SURESİ 31. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Biz o ateşin muhafızlarını hep meleklerden ibaret kıldık. Sayılarını da ancak kâfir olanlar için bir fitne yaptık, (zira on dokuz meleği azımsayarak onları helâk edebileceklerini sandılar); kendilerine kitab verilenler de Kur’an’ın hak olduğuna inansınlar; (çünkü onların kitablarında da bu meleklerin sayısı on dokuzdur); müminlerin de imanlarını artırsın. Kendilerine kitab verilenlerle müminler (böylece) şüpheye düşmesinler. Kalblerinde bir maraz (nifak) bulunanlarla kâfirler de şöyle desin: “- Allah bu sayı ile beraber hangi şeyi murad etmiştir? İşte Allah dilediğini böyle şaşırtır, dilediğini de yola getirir. Rabbinin ordularını da ancak kendisi bilir. O cehennem de insanlar için ancak bir öğüddür.
Ali Fikri Yavuz