Mekke döneminde inmiştir. 56 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Müddessir” kelimesinden almıştır.


فِي جَنَّاتٍ يَتَسَاءلُونَ ﴿٤٠﴾


MUDDESSİR SURESİ 40. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

cennâtin yetesâelûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
içinde
cennâtin cennetler
yetesâelûne karşılıklı sorarlar, birbirlerine sorarlar

Onlar cennetlerdedir. (Diğerlerine) sorarlar.

MUDDESSİR SURESİ 40. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(40-42) Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?”

Diyanet İşleri

Cennetlerdedir onlar, soralar, konuşurlar.

Abdulbaki Gölpınarlı

Onlar cennetler içinde sorarlar.

Adem Uğur

Cennetlerdedirler. . . Sorarlar;

Ahmed Hulusi

Cennetlerde birbirlerine sual soruyorlar.

Ahmet Tekin

(Onlar) cennetlerdedirler. Birbirlerine sorarlar.

Ahmet Varol

Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.

Ali Bulaç

Cennetlerdedirler; sorarlar.

Ali Fikri Yavuz

(39-42) Ancak, defteri sagdan verilenler boyle degildir; onlar cennettedirler. Suclulara: «Sizi bu yakici atese surukleyen nedir?» diye sorarlar.

Bekir Sadak

(40-41) Cennetlerde, suçlu günahkârlar hakkında birbirlerinden sorarlar :

Celal Yıldırım

(39-42) Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: 'Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?' diye sorarlar.

Diyanet İşleri (eski)

(40-42) Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara: Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar.

Diyanet Vakfi

Cennetler içindedirler, sorarlar,

Edip Yüksel

Cennetlerdedir, soruşdururlar

Elmalılı Hamdi Yazır

Cennetlerdedir; soruşur dururlar

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onlar cennettedirler, sorup dururlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Onlar cennetlerde ağırlanırlar. Sorarlar.

Seyyid Kutub

Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.

Gültekin Onan

(Onlar) cennetlerdedirler. Soruşurlar,

Hasan Basri Çantay

(40-41) (Onlar) Cennetlerdedir; birbirlerine suçlular(ın hâlin)den sorarlar.

Hayrat Neşriyat

Cennetlerdedirler. Sorarlar,

İbni Kesir

onlar (cennet) bahçelerinde (oturarak) soracaklar

Muhammed Esed

(39-40) Ashâb-ı Yemîn ise müstesna. Onlar cennetlerdedirler, soruşurlar.

Ömer Nasuhi Bilmen

Onlar cennetlerdedirler. (Uzaktan uzağa) sorarlar:

Ömer Öngüt

Cennettedirler. Ve soruştururlar.

Şaban Piriş

(40-42) Onlar mutlaka cennetlerde mücrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konuşurlar. O suçlulara: "Neydi bu cehenneme sizi sürükleyen?" diye sorulur.

Suat Yıldırım

Onlar cennetler içinde soruyorlar;

Süleyman Ateş

Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.

Tefhim-ul Kuran

Onlar Cennetlerde, soruşturmaktadırlar.

Ümit Şimşek

Bahçelerdedirler. Birbirlerine soruyorlar,

Yaşar Nuri Öztürk

Onlar cennet bahçelerinde oturup, konuşup soracaklar,

Abdullah Parlıyan

(39-42) Ancak sağdakiler hariçtir. Onlar cennetlerde olacak ve suçlulara soracaklardır. “Sizi Sekar'a sürükleyen nedir?”

Bayraktar Bayraklı

(40-42) Onlar cennetlerdedirler. Suçlular: “Sizi şu cehenneme sürükleyip iten nedir?” (diye uzaktan sorarlar.)

Cemal Külünkoğlu

Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.

Kadri Çelik

Onlar, (güzelliği dünyada iken idrak edilemez) cennetlerdedir. Aralarında konuşurlar.

Ali Ünal

Cennetlerde soruştururlar,

Harun Yıldırım

(Onlar) cennetlerde, hep bir ağızdan soracaklar

Mustafa İslamoğlu

Onlar cennet bahçelerinden (cehennemliklere) sorarlar,

Sadık Türkmen

Cennet içinde karşılıklı soru sorarlar.

İlyas Yorulmaz

Onlar cennetlerdedir. (Diğerlerine) sorarlar.

İmam İskender Ali Mihr