MUHAMMED SURESİ 14. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 38 âyettir. Sûre, adını Peygamber Efendimizin, ikinci âyette geçen adından almıştır. Sûre, ayrıca yirminci âyette geçen “el-Kıtâl” kelimesinden dolayı “Kıtâl sûresi”, diye de anılmaktadır.
أَفَمَن كَانَ عَلَى بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّهِ كَمَن زُيِّنَ لَهُ سُوءُ عَمَلِهِ وَاتَّبَعُوا أَهْوَاءهُمْ ﴿١٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
e
fe
men
kâne
alâ
beyyinetin
min rabbi-hî
ke
men
zuyyine
lehu
sûu
ameli-hî
vettebeû
ehvâe-hum
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e | mi? |
fe | o zaman, öyleyse |
men | kim, kimse, kişi |
kâne | oldu |
alâ | üzerine, ...'e |
beyyinetin | açık belge, delil |
min rabbi-hî | Rabbinden |
ke | gibi |
men | kim, kimse, kişi |
zuyyine | süslü gösterdi |
lehu | ona |
sûu | kötü |
ameli-hî | onun ameli |
vettebeû | ve tâbî oldular |
ehvâe-hum | kendi hevaları |
Öyleyse Rabbinden beyyine (delil) üzerinde olan kişi, kötü ameli kendisine süslü gösterilen ve hevalarına tâbî olan kişiler gibi midir?
MUHAMMED SURESİ 14. Ayeti Ali Ünal Meali
O halde düşünün: Rabbisinden gelen apaçık bir delile dayanan kimse, yaptığı kötü işler kendisine süslenip güzel gösterilen ve ancak heva ve heveslerinin peşinden giden kimseler gibi olur mu?
Ali Ünal