MUHAMMED SURESİ 38. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 38 âyettir. Sûre, adını Peygamber Efendimizin, ikinci âyette geçen adından almıştır. Sûre, ayrıca yirminci âyette geçen “el-Kıtâl” kelimesinden dolayı “Kıtâl sûresi”, diye de anılmaktadır.
هَاأَنتُمْ هَؤُلَاء تُدْعَوْنَ لِتُنفِقُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَمِنكُم مَّن يَبْخَلُ وَمَن يَبْخَلْ فَإِنَّمَا يَبْخَلُ عَن نَّفْسِهِ وَاللَّهُ الْغَنِيُّ وَأَنتُمُ الْفُقَرَاء وَإِن تَتَوَلَّوْا يَسْتَبْدِلْ قَوْمًا غَيْرَكُمْ ثُمَّ لَا يَكُونُوا أَمْثَالَكُمْ ﴿٣٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
hâ entum | işte siz ...'sınız |
hâulâi | bunlar, böyleler, böyle |
tud'avne | davet ediliyorsunuz, davet edilirsiniz |
li tunfikû | infâk etmeniz için, infâk etmeye |
fî sebîlillâhi | Allah'ın yolunda |
fe | artık, buna rağmen |
min-kum men | sizden bir kısmınız |
yebhalu | cimrilik eder |
ve men | ve kim ... ise |
yebhal | cimrilik eder |
fe | o taktirde |
innemâ | ancak, sadece |
yebhalu | cimrilik eder |
an nefsi-hî | kendi nefsinden, kendi nefsine, kendi nefsi için |
vallâhu | ve Allah |
el ganiyyu | gani, zengin, müstağni |
ve entum | ve siz ...'sınız |
el fukarâu | fakirler |
ve in | ve eğer |
tetevellev | siz yüz çevirirsiniz, dönersiniz |
yestebdi | değiştirir |
el kavmen | bir kavim |
gayra-kum | sizden başka |
summe | sonra |
lâ yekûnû | olmazlar |
emsâle-kum | sizin gibi |
İşte siz böylesiniz. Allah yolunda infâk etmeye davet edilirsiniz, buna rağmen sizden bir kısmınız cimrilik yapar. Ve kim cimrilik yaparsa o taktirde sadece kendi nefsi için cimrilik yapar. Ve Allah Gani’dir (zengindir). Ve sizler fakirsiniz. Ve eğer siz (haktan) dönerseniz, (sizi) sizden başka bir kavimle değiştirir. Sonra onlar sizin gibi (cimri) olmazlar.
MUHAMMED SURESİ 38. Ayeti Ali Ünal Meali
Şu anda siz malınızdan Allah yolunda infakta bulunmaya çağrılıyorsunuz. Ama içinizden bazıları cimrilik etmektedir. Kim cimrilik ederse, ancak nefsini hayırdan mahrum bırakmak için cimrilik etmiş olur. Allah, mutlak ve sınırsız servet sahibi olup, katiyen hiçbir şeye muhtaç değildir; siz ise fakirsiniz (ve mutlak manâda O’na muhtaçsınız). Eğer (imandan ve O’nun emirlerinden) yüz çevirirseniz, O sizin yerinize başka bir topluluk getirir ve onlar sizin gibi olmazlar.
Ali Ünal