56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.


إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنَادَوْنَ لَمَقْتُ اللَّهِ أَكْبَرُ مِن مَّقْتِكُمْ أَنفُسَكُمْ إِذْ تُدْعَوْنَ إِلَى الْإِيمَانِ فَتَكْفُرُونَ ﴿١٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ellezîne keferû yunâdevne le maktu allâhi ekberu min makti-kum enfuse-kum iz tud'avne ilâ el îmâni fe tekfurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak, mutlaka
ellezîne onlar
keferû inkâr ettiler
yunâdevne nida edilir, seslenilir
le muhakkak, mutlaka
maktu allâhi Allah'ın gadabı, öfkesi
ekberu daha büyük
min makti-kum sizin gadabınızdan
enfuse-kum sizin nefsleriniz, birbiriniz
iz tud'avne davet edildiğiniz zaman
ilâ el îmâni îmâna
fe böylece, artık, o zaman
tekfurûne siz inkâr ediyorsunuz (ediyordunuz)

İnkâr edenlere mutlaka nida edilir (seslenilir): "Muhakkak ki Allah’ın gadabı, sizin nefslerinize (birbirinize) olan gadabınızdan daha büyüktür. Îmâna davet edildiğiniz zaman siz inkâr ediyordunuz."

MU'MİN SURESİ 10. Ayeti Ali Ünal Meali

Küfürde direten ve kâfir olarak ölenlere (Cehennem’de azap görürlerken) şöyle seslenilir: “Allah’ın size olan ‘buğz u nefret’i sizin şu anda, (Cehennem’e girmeye sebep bizzat kendiniz olduğunuz için) kendinize olan buğz ve nefretinizden daha şiddetlidir. Çünkü siz imana çağrılıyor, fakat inkârda diretiyordunuz.”

Ali Ünal