MU'MİN SURESİ 10. Ayeti Harun Yıldırım Meali
56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنَادَوْنَ لَمَقْتُ اللَّهِ أَكْبَرُ مِن مَّقْتِكُمْ أَنفُسَكُمْ إِذْ تُدْعَوْنَ إِلَى الْإِيمَانِ فَتَكْفُرُونَ ﴿١٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
inne
ellezîne
keferû
yunâdevne
le
maktu allâhi
ekberu
min makti-kum
enfuse-kum
iz tud'avne
ilâ el îmâni
fe
tekfurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak, mutlaka |
ellezîne | onlar |
keferû | inkâr ettiler |
yunâdevne | nida edilir, seslenilir |
le | muhakkak, mutlaka |
maktu allâhi | Allah'ın gadabı, öfkesi |
ekberu | daha büyük |
min makti-kum | sizin gadabınızdan |
enfuse-kum | sizin nefsleriniz, birbiriniz |
iz tud'avne | davet edildiğiniz zaman |
ilâ el îmâni | îmâna |
fe | böylece, artık, o zaman |
tekfurûne | siz inkâr ediyorsunuz (ediyordunuz) |
İnkâr edenlere mutlaka nida edilir (seslenilir): "Muhakkak ki Allah’ın gadabı, sizin nefslerinize (birbirinize) olan gadabınızdan daha büyüktür. Îmâna davet edildiğiniz zaman siz inkâr ediyordunuz."
MU'MİN SURESİ 10. Ayeti Harun Yıldırım Meali
İnkâr edenlere şöyle seslenilir: Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan kötülüğünüzden elbette daha büyüktür. Zira siz imana davet ediliyorsunuz, fakat inkâr ediyorsunuz.
Harun Yıldırım