56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.


وَاللَّهُ يَقْضِي بِالْحَقِّ وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِهِ لَا يَقْضُونَ بِشَيْءٍ إِنَّ اللَّهَ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ ﴿٢٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

vallâhu (ve allâhu) yakdî bi el hakkı ve ellezîne yed'ûne min dûni-hi lâ yakdûne bi şey'in inne allâhe huve es semîu el basîru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
vallâhu (ve allâhu) ve Allah
yakdî kada eder, hükmeder
bi el hakkı hak ile
ve ellezîne ve onlar
yed'ûne taparlar, tapıyorlar
min ...'den
dûni-hi ondan başka
lâ yakdûne hükmedemezler, hüküm veremezler
bi şey'in bir şeye
inne allâhe muhakkak ki Allah
huve O
es semîu (en iyi) işiten
el basîru (en iyi) gören

Ve Allah, hak ile hükmeder. O’ndan başka taptıkları, bir şey hakkında hüküm veremezler. Muhakkak ki Allah; O, en iyi işiten ve en iyi görendir.

MU'MİN SURESİ 20. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Allah gerçek ve adaletle hükmeder. O'nu bırakıp yalvardıkları şu varlıklar ise, hiçbir konuda, hiçbir hüküm veremezler, çünkü yalnızca Allah'tır herşeyi işiten ve gören.

Abdullah Parlıyan