56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.


يَا قَوْمِ لَكُمُ الْمُلْكُ الْيَوْمَ ظَاهِرِينَ فِي الْأَرْضِ فَمَن يَنصُرُنَا مِن بَأْسِ اللَّهِ إِنْ جَاءنَا قَالَ فِرْعَوْنُ مَا أُرِيكُمْ إِلَّا مَا أَرَى وَمَا أَهْدِيكُمْ إِلَّا سَبِيلَ الرَّشَادِ ﴿٢٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kavmi lekum(u) el mulku el yevme zâhirîne el ardı fe men yansuru-nâ min be'si allâhi in câe-nâ kâle fir'avnu urî-kum illâ mâ erâ ve mâ ehdî-kum illâ sebîle er reşâdi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ey
kavmi kavmim
lekum(u) sizindir
el mulku mülk, saltanat
el yevme bugün
zâhirîne birbirine arka çıkanlar, kuvvetli olanlar
de
el ardı arz, yeryüzü
fe böylece, artık
men kim
yansuru-nâ bize yardım eder, yardım edecek
min ...'den
be'si allâhi Allah'ın şiddetli azabı
in câe-nâ eğer bize gelirse, bize geldiğinde
kâle dedi
fir'avnu firavun
şey
urî-kum size gösteriyorum
illâ ancak, sadece, ...'den başka
mâ erâ benim gördüğüm şey, benim görüşüm
ve mâ ehdî-kum ve sizi hidayet etmem, ulaştırmam
illâ ancak, sadece, ...'den başka
sebîle er reşâdi irşad yolu

(O adam dedi ki): "Ey kavmim! Bugün mülk sizindir, yeryüzünde kuvvetlisiniz. Ama Allah’ın şiddetli azabı bize geldiğinde, size kim yardım edecek?" Firavun (da) şöyle dedi: "Size gösterdiğim şey sadece benim görüşümdür. Ve ben, sizi irşad yolundan başkasına hidayet etmem (ulaştırmam)."

MU'MİN SURESİ 29. Ayeti Diyanet İşleri (eski) Meali

'Ey milletim; Bugün memlekette hükümranlık sizindir, galip olanlar sizsiniz. Ama Allah'ın baskını bize çatınca, O'na karşı bize kim yardım eder?' Firavun: 'Ben size kendi görüşümden başkasını söylemiyorum. Ben size ancak doğru yolu gösteriyorum' dedi.

Diyanet İşleri (eski)