56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.


وَلَقَدْ جَاءكُمْ يُوسُفُ مِن قَبْلُ بِالْبَيِّنَاتِ فَمَا زِلْتُمْ فِي شَكٍّ مِّمَّا جَاءكُم بِهِ حَتَّى إِذَا هَلَكَ قُلْتُمْ لَن يَبْعَثَ اللَّهُ مِن بَعْدِهِ رَسُولًا كَذَلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ مَنْ هُوَ مُسْرِفٌ مُّرْتَابٌ ﴿٣٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad câe-kum yûsufu min kablu bi el beyyinâti fe mâ ziltum şekkin mim-mâ (min mâ) câe-kum bi-hi hattâ izâ heleke kultum len yeb'ase allâhu min ba'di-hi resûlen kezâlike yudıllu allâhu men huve musrifun murtâbun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun
câe-kum size geldi
yûsufu Yusuf
min ...'den
kablu önce
bi el beyyinâti beyyinelerle, belgelerle, delillerle
fe böylece, artık, fakat
mâ ziltum zail olmadı, devam etti
içinde
şekkin şüphe
mim-mâ (min mâ) şeyden
câe-kum bi-hi onu size getirdi
hattâ sonunda, hatta, olunca
izâ heleke helâk olduğu zaman, öldüğü zaman
kultum siz dediniz
len yeb'ase allâhu Allah asla beas etmez, göndermez
min ...'den
ba'di-hi ondan sonra
resûlen bir resûl
kezâlike işte böyle
yudıllu dalâlette bırakır, saptırır
allâhu Allah
men kimse, kişi
huve o
musrifun israf eden, haddi aşan
murtâbun şüphe eden, şüpheci

Ve andolsun ki daha önce Yusuf (A.S) size beyyineler (deliller) ile geldi. Fakat size getirdiği şeyden şüphe içinde olmanız zail olmadı. Hatta (o) helâk olduğu zaman: "Ondan sonra Allah asla başka resûl beas etmez (göndermez)." dediniz. Allah haddi aşan şüphecileri işte böyle dalâlette bırakır.

MU'MİN SURESİ 34. Ayeti Ali Bulaç Meali

"Andolsun, daha önce Yusuf da size apaçık belgeler getirmişti. O zaman size getirdikleri hakkında kuşkuya kapılıp durmuştunuz. Sonunda o, vefat edince, demiştiniz ki; "Allah, ondan sonra kesin olarak bir elçi göndermez." İşte Allah, ölçüyü taşıran, şüpheci kimseyi böyle saptırır."

Ali Bulaç