56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.


الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِ اللَّهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ أَتَاهُمْ كَبُرَ مَقْتًا عِندَ اللَّهِ وَعِندَ الَّذِينَ آمَنُوا كَذَلِكَ يَطْبَعُ اللَّهُ عَلَى كُلِّ قَلْبِ مُتَكَبِّرٍ جَبَّارٍ ﴿٣٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ellezîne yucâdilûne fî âyâti allâhi bi gayri sultânin etâ-hum kebura makten indallâhi (inde allâhi) ve inde ellezîne âmenû kezâlike yatbau allâhu alâ kulli kalbi mutekebbirin cebbârin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ellezîne onlar
yucâdilûne mücâdele ediyorlar, mücâdele ederler
fî âyâti allâhi Allah'ın âyetleri hakkında
bi gayri olmaksızın, olmadığı halde
sultânin sultan, güç, delil
etâ-hum onlara geldi
kebura büyük oldu
makten şiddetli kızgınlık, öfke, gadap
indallâhi (inde allâhi) Allah'ın indinde, katında
ve ve
inde indinde, katında
ellezîne onlar
âmenû âmenû oldular, îmân ettiler
kezâlike işte böyle
yatbau tabeder, mühürler
allâhu Allah
alâ kulli hepsinin üzerine
kalbi kalp
mutekebbirin mütekebbir, büyüklenen, kibirlenen
cebbârin zorba, zorlayıcı

Onlar kendilerine bir sultan (bir delil) gelmediği halde, Allah’ın âyetleri hakkında mücâdele ederler. Gadap, Allah’ın ve âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) indinde büyük oldu. Allah bütün zorba mütekebbirlerin kalbinin üzerini işte böyle tabeder (açılmamak üzere mühürler).

MU'MİN SURESİ 35. Ayeti Harun Yıldırım Meali

Kendilerine gelmiş hiçbir delil olmadığı halde Allah'ın âyetleri hakkında mücadele edenler gerek Allah yanında, gerekse iman edenler yanında büyük bir nefretle karşılanır. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler.

Harun Yıldırım