MU'MİN SURESİ 36. Ayeti Celal Yıldırım Meali
56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.
وَقَالَ فِرْعَوْنُ يَا هَامَانُ ابْنِ لِي صَرْحًا لَّعَلِّي أَبْلُغُ الْأَسْبَابَ ﴿٣٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kâle | ve dedi |
fir'avnu | firavun |
yâ | ey |
hâmânubni (hâmânu ibni) | Haman inşa et, bina yap |
lî | bana, benim için |
sarhan | kule, yüksek kule |
leallî | umulur ki böylece ben |
eblugu | ulaşırım, erişirim |
el esbâbe | sebepler, vesileler, yollar |
Ve firavun şöyle dedi: "Ey Haman! Benim için yüksek bir kule inşa et. Umulur ki böylece sebeplere (hedeflere) ulaşırım."
MU'MİN SURESİ 36. Ayeti Celal Yıldırım Meali
(36-37) Fir'avn dedi ki: «Ya Hâmân ! Bana yüksekçe bir kule yap; umarım ki ulaştırıcı yollara, göklerin kapılarına ulaşırım da Musa'nın Tanrısını görebilirim. Çünkü ben elbette Musa'yı yalancı sanıyorum.» Böylece Fir'avn'ın kötü işleri kendisine çok çekici göründü de onu doğru yoldan alıkoydu. Fir'avn'ın hile ve düzeni hüsrana uğramaktan ve yok olmaktan başka bir şeye yaramadı.
Celal Yıldırım