MU'MİN SURESİ 5. Ayeti Ahmet Tekin Meali
56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَالْأَحْزَابُ مِن بَعْدِهِمْ وَهَمَّتْ كُلُّ أُمَّةٍ بِرَسُولِهِمْ لِيَأْخُذُوهُ وَجَادَلُوا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ فَأَخَذْتُهُمْ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ ﴿٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kezzebet | yalanladı |
kable-hum | onlardan önce |
kavmu nûhın | Nuh kavmi |
ve el ahzâbu | ve hizipler, fırkalar, taifeler |
min ba'dı-hım | onlardan sonra |
ve hemmet | ve hamle yaptı, hücum etti |
kullu | hepsi, bütün |
ummetin | ümmet |
bi resûli-him | onların resûllerine |
li ye'huzû-hu | onu yakalamak için |
ve câdelû | ve mücâdele ettiler |
bi el bâtılı | bâtıl ile |
li yudhıdû | gidermek için, yok etmek için |
bi-hi | onunla |
el hakka | hak |
fe | böylece, artık, o zaman, sonunda |
ehaztu-hum | onları yakaladım |
fe | böylece, artık, o zaman |
keyfe | nasıl |
kâne | oldu |
ıkâbi | benim ikabım, cezam |
Onlardan önce Nuh (A.S)’ın kavmi ve onlardan sonra da (başka) fırkalar, (resûllerini) yalanladılar. Ve bütün ümmetler, onları yakalamak için resûllerine hücum ettiler. Hakkı, bâtılla yok etmek için mücâdele ettiler. Sonunda Ben, onları yakaladım. O zaman Benim ikabım (cezam) nasıl oldu?
MU'MİN SURESİ 5. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Onlardan önce Nûh kavmi, onlardan sonra çeşitli topluluklar, gönderilen peygamberleri yalanlamışlardı. Her millet kendisine gelen Rasulü yakalayıp cezalandırmaya, ona suikast yapmaya niyetlendi. Bâtılı hakkın, hak, kutsal kitapların yerine koymak için batıl delillerle mücadele ettiler. Ben de onları kıskıvrak yakalayıp işlerini bitirdim. Peygamberlerimi yalanlama, hakkın yerine bâtılı koyma suçuna denk, onları adâletle nasıl cezalandırdığımı bir görsünler.
Ahmet Tekin