56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.


إِنَّ الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِ اللَّهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ أَتَاهُمْ إِن فِي صُدُورِهِمْ إِلَّا كِبْرٌ مَّا هُم بِبَالِغِيهِ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ ﴿٥٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ellezîne yucâdilûne âyâti allâhi bi gayri sultânin etâ-hum in sudûri-him illâ (in ... illâ) kibrun mâ hum bi bâligî-hi fe isteiz bi allâhi inne-hu huve es semîu el basîru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak ki
ellezîne onlar
yucâdilûne mücâdele ediyorlar
...'de, içinde, hakkında
âyâti allâhi Allah'ın âyetleri
bi gayri olmaksızın
sultânin bir sultan, delil
etâ-hum onlara geldi
in ancak, sadece
...'de, içinde, hakkında
sudûri-him onların sadırları, sineleri
illâ (in ... illâ) ancak, sadece
kibrun kibir, büyüklenme
mâ hum onlar değil
bi bâligî-hi ona ulaşacak olan
fe öyleyse, artık
isteiz sığın
bi allâhi Allah'a
inne-hu muhakkak ki o
huve o
es semîu en iyi işiten
el basîru en iyi gören

Muhakkak ki, kendilerine gelmiş bir sultan (delil) olmaksızın, Allah’ın âyetleri hakkında mücâdele edenlerin sinelerinde sadece (Allah’a) ulaşamayacakları bir kibir vardır. Artık Allah’a sığın, muhakkak ki O, en iyi işiten ve en iyi görendir.

MU'MİN SURESİ 56. Ayeti Ali Ünal Meali

Kendilerine gelmiş hiçbir delil ve verilmiş hiçbir yetki olmaksızın Allah’ın âyetleri hakkında ileri geri tartışanlar, içlerinde taşıdıkları ama hiçbir zaman ulaşamayacakları büyüklük ve üstünlük özentisi sebebiyle böyle yapmaktadırlar. Sen, (onların her türlü hile, desise ve tuzaklarından) Allah’a sığın. Hiç şüphesiz O, O’dur Semî’ (her şeyi hakkıyla işiten), Basîr (her şeyi hakkıyla bilen).

Ali Ünal