MU'MİN SURESİ 67. Ayeti Sadık Türkmen Meali
56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن تُرَابٍ ثُمَّ مِن نُّطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ يُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُوا أَشُدَّكُمْ ثُمَّ لِتَكُونُوا شُيُوخًا وَمِنكُم مَّن يُتَوَفَّى مِن قَبْلُ وَلِتَبْلُغُوا أَجَلًا مُّسَمًّى وَلَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ ﴿٦٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
huve | o |
ellezî | ki o |
halaka-kum | sizi yarattı |
min | den |
turâbin | toprak |
summe | sonra |
min | ...'den |
nutfetin | nutfe, bir damla su |
summe | sonra |
min | ...'den |
alakatin | alaka, bir noktaya asılı damla, embriyo |
summe | sonra |
yuhricu-kum | sizi çıkarır |
tıflen | çocuk olarak |
summe | sonra |
li | için |
teblugû | ulaşırsınız, erişirsiniz |
eşudde-kum | sizin en kuvvetli çağınız |
summe | sonra |
li | için |
tekûnû | siz olursunuz |
şuyûhan | şeyhler, yaşlılar, ihtiyarlar |
ve min-kum | ve sizden |
men | kim, kimse |
yuteveffâ | vefat ettirilir, öldürülür |
min kablu | önceden |
ve | ve |
li | için |
teblugû | ulaşırsınız, erişirsiniz |
ecelen | ecel, süre |
musemmen | isimlendirilmiş, belirlenmiş |
ve | ve |
lealle-kum | umulur ki siz böylece |
ta'kılûne | siz akıl edersiniz |
O ki, sizi topraktan yarattı. Sonra bir nutfeden, sonra bir alakadan (rahim duvarına asılı bir damladan). Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarır ki sizin en kuvvetli çağınıza ulaşmanız, daha sonra da yaşlanmanız için. Ve sizden bir kısmı, ihtiyarlamadan önce vefat ettirilir (öldürülür). Ve (bir kısmınızın da) belirlenmiş bir süreye ulaşmanız için. Ve umulur ki siz böylece akıl edersiniz.
MU'MİN SURESİ 67. Ayeti Sadık Türkmen Meali
O’dur ki; sizi topraktan, sonra nutfeden/canlı hücrelerden, sonra alaktan/embriyodan yarattı; sonra size bebek olarak hayat veriyor. Sonra güçlü çağınıza ulaşıyorsunuz ve ardından ihtiyarlıyorsunuz; ki içinizden bir kısım kimseler daha önce ölüyor ve bir kısmınız da bir süreye kadar yaşıyor. Umulur ki, aklınızı işletirsiniz/araştırır düşünürsünüz!
Sadık Türkmen