MU'MİN SURESİ 7. Ayeti Ali Ünal Meali
56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.
الَّذِينَ يَحْمِلُونَ الْعَرْشَ وَمَنْ حَوْلَهُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيُؤْمِنُونَ بِهِ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَيْءٍ رَّحْمَةً وَعِلْمًا فَاغْفِرْ لِلَّذِينَ تَابُوا وَاتَّبَعُوا سَبِيلَكَ وَقِهِمْ عَذَابَ الْجَحِيمِ ﴿٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ellezîne | onlar |
yahmilûne el arşa | arşı taşıyorlar, tutuyorlar |
ve men havle-hu | ve onun etrafındaki kişi(ler) |
yusebbihûne | tesbih ederler |
bi hamdi | hamd ile |
rabbi-him | onların Rabbi, Rab'leri |
ve yu'minûne | ve îmân ederler |
bi-hi | ona |
ve yestagfirûne | ve mağfiret dilerler, günahları sevaba çevirmesini dilerler |
li ellezîne | onlar için |
âmenû | âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler) |
rabbe-nâ | Rabbimiz |
vesi'te | sen kuşattın |
kulle şey'in | herşey |
rahmeten | rahmet |
ve ilmen | ve ilim |
fagfir (fe ıgfir) | ve mağfiret et |
li ellezîne | onlar için, onları |
tâbû | tövbe ettiler |
vettebeû (ve ittebeû) | ve tâbî oldular |
sebîle-ke | senin yolun (Sıratı Mustakîm, sana ulaştıran yol) |
ve kı-him | ve onları koru |
azâbe el cahîmi | cehennemin azabı |
Arşı tutan melekler ve onun etrafındaki kişi (devrin imamı), Rab'lerini hamd ile tesbih ederler ve O'na îmân ederler. Ve âmenû olanlar için (Allah'tan) mağfiret dilerler: “Rabbimiz, Sen herşeyi rahmetle (rahmetinle) ve ilimle (ilminle) kuşattın. Böylece (mürşidin önünde) tövbe edenleri ve Senin yoluna (Sıratı Mustakîm'e) tâbî olanları mağfiret et (günahlarını sevaba çevir). Onları cehennem azabından koru!”
MU'MİN SURESİ 7. Ayeti Ali Ünal Meali
Arş’ı taşıyanlar ve onun etrafından bulunanlar Rabbilerini hamd ile tesbih (O’nu O’na has sıfatlarla anıp över ve Kendisi’ne yaraşmayan her türlü sıfattan tenzih) eder, (kâinatın yegâne İlâhı, Rabbi ve Meliki olarak) O’na inanır ve mü’minlerin günahlarını affetmesi için O’na yalvarırlar: “Rabbimiz, Sen’in rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır; (her bir varlığı bütün ihtiyaçlarıyla tanır ve rahmetinle donatır, ihtiyaçlarını giderirsin.) O halde, tevbe ile Sana yönelen ve Sen’in yoluna uyanları bağışla ve onları Kızgın Alevli Ateş azabından koru!
Ali Ünal