56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.


فَاصْبِرْ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَإِمَّا نُرِيَنَّكَ بَعْضَ الَّذِي نَعِدُهُمْ أَوْ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَإِلَيْنَا يُرْجَعُونَ ﴿٧٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fasbir (fe ısbir) inne va'dallâhi (va'de allâhi) hakkun fe immâ nuriyenne-ke ba'da ellezî neıdu-hum ev neteveffeyenne-ke fe ileynâ yurceûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fasbir (fe ısbir) öyleyse sabret
inne muhakkak ki
va'dallâhi (va'de allâhi) Allah'ın vaadi
hakkun hak
fe böylece, artık
immâ amma, ya, veya
nuriyenne-ke sana gösteririz
ba'da bazı, bir kısım
ellezî ki o
neıdu-hum onlara vaadediyoruz
ev veya
neteveffeyenne-ke seni vefat ettiririz (öldürürüz)
fe sonra, sonunda
ileynâ bize
yurceûne onlar döndürülecekler

Öyleyse sabret. Muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır. Onlara vaadettiklerimizin (azabın), bir kısmını sana gösteririz veya seni (daha önce) öldürürüz. Sonunda onlar Bize döndürülecekler.

MU'MİN SURESİ 77. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Sen, ey peygamber! Her türlü sıkıntıya karşı sabırlı ol. Çünkü Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir ve şu gerçekleri inkâr edenler için hazırladıklarımızı, sana ister bu dünyada gösterelim, ister bunların gerçekleşmesinden önce, seni ölüme götürelim. Unutma ki, sonunda onlar bize döndürülecekler.

Abdullah Parlıyan