56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.


رَبَّنَا وَأَدْخِلْهُمْ جَنَّاتِ عَدْنٍ الَّتِي وَعَدتَّهُم وَمَن صَلَحَ مِنْ آبَائِهِمْ وَأَزْوَاجِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ إِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

rabbe-nâ ve edhil-hum cennâti adnin elletî vaadte-hum ve men salaha min âbâi-him ve ezvâci-him ve zurriyyâti-him inne-ke ente el azîzu el hakîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
rabbe-nâ Rabbimiz
ve edhil-hum ve onları dahil et
cennâti adnin Adn cennetleri
elletî ki o
vaadte-hum sen onlara vaadettin
ve men salaha ve o kimse salâh makamına ulaştı, salâha ulaşanlar
min âbâi-him onların babalarından
ve ezvâci-him ve onların zevceleri, eşleri
ve zurriyyâti-him ve onların zürriyetleri, nesilleri
inne-ke muhakkak ki sen
ente sen
el azîzu azîz, yüce, üstün ve güçlü
el hakîmu hakim, hüküm ve hikmet sahibi

Rabbimiz, onlara vaadettiğin adn cennetlerine, onları ve onların babalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden salâha ulaşanları dahil et. Muhakkak ki Sen, Sen Azîz’sin, Hakîm’sin (hüküm ve hikmet sahibisin).

MU'MİN SURESİ 8. Ayeti Ali Ünal Meali

“Rabbimiz! Onları kendilerine va’dettiğin sonsuz nimet ve ebedî mutluluk cennetlerine koy; onlarla birlikte atalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Şüphesiz ki Sensin Azîz (mutlak izzet ve ululuk sahibi, her işte mutlak üstün ve galip), Sensin Hakîm (her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunan).

Ali Ünal