56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.


أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ كَانُوا أَكْثَرَ مِنْهُمْ وَأَشَدَّ قُوَّةً وَآثَارًا فِي الْأَرْضِ فَمَا أَغْنَى عَنْهُم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ ﴿٨٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e fe lem yesîrû el ardı fe yanzurû keyfe kâne âkıbetu ellezîne min kabli-him kânû eksera min-hum ve eşedde kuvveten ve âsâran fî el ardı fe mâ agnâ an-hum kânû yeksibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mi?
fe öyleyse
lem yesîrû dolaşmadılar
...'de, içinde
el ardı yeryüzü
fe böylece, artık
yanzurû baksınlar
keyfe nasıl
kâne idi, oldu
âkıbetu akıbet, son
ellezîne onlar
min ...'den
kabli-him onlardan önce
kânû idiler, oldular
eksera daha çok
min-hum onlardan
ve eşedde ve daha kuvvetli, daha üstün
kuvveten kuvvet olarak, kuvvet bakımından
ve âsâran ve eserler olarak, eserler bakımından
fî el ardı yeryüzünde
fe bundan sonra, fakat
mâ agnâ müstağni kılmadı, fayda vermedi
an-hum onlardan, onlara
şey(ler)
kânû idiler, oldular
yeksibûne kesbediyorlar, kazanıyorlar

Onlar yeryüzünde dolaşmadılar mı ki? Onlardan öncekilerin akıbetleri nasıl oldu baksınlar. Ve onların çoğu, kuvvet ve eserler bakımından yeryüzünde kendilerinden daha üstündüler. Fakat kazanmış oldukları şeyler, onlara fayda vermedi.

MU'MİN SURESİ 82. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler. Onlar, kendilerinden (sayıca) daha çoktu ve yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından da kendilerinden daha üstündüler. Fakat kazanmakta oldukları şeyler, (azaba karşı) onlara hiçbir şey sağlayamadı.

Tefhim-ul Kuran