MU'MİNÛN SURESİ 110. Ayeti Diyanet İşleri (eski) Meali
Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.
فَاتَّخَذْتُمُوهُمْ سِخْرِيًّا حَتَّى أَنسَوْكُمْ ذِكْرِي وَكُنتُم مِّنْهُمْ تَضْحَكُونَ ﴿١١٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fettehaztumû-hum
sıhriyyen
hattâ
ensev-kum
zikrî
ve kuntum
min-hum
tadhakûne
(dahıke)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(dahıke)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fettehaztumû-hum | böylece onları edindiniz |
sıhriyyen | alay konusu |
hattâ | öyle ki, hatta |
ensev-kum | size unutturdu |
zikrî | benim zikrimi |
ve kuntum | ve siz oldunuz |
min-hum | onlardan, onlara |
tadhakûne
(dahıke) |
gülüyorsunuz
: (güldü) |
Böylece onları alay konusu edindiniz. Öyle ki (bu), size Benim zikrimi unutturdu. Ve siz, onlara gülüyordunuz.
MU'MİNÛN SURESİ 110. Ayeti Diyanet İşleri (eski) Meali
(108-111) Allah: 'Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: 'Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin' diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmelerine karşılık bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar kurtulanlardır' der.
Diyanet İşleri (eski)