Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.


وَمَن يَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ لَا بُرْهَانَ لَهُ بِهِ فَإِنَّمَا حِسَابُهُ عِندَ رَبِّهِ إِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ ﴿١١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve men yed'u maallâhi (mae allâhi) ilâhen âhare burhâne lehu bihî fe innemâ hısâbu-hu inde rabbi-hi inne-hu lâ yuflihu el kâfirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve men ve kim
yed'u dua eder, tapar
maallâhi (mae allâhi) Allah ile beraber
ilâhen ilâh
âhare diğer, başka
yok, olmaz
burhâne kanıt, delil
lehu onun
bihî ona
fe artık
innemâ ancak, sadece
hısâbu-hu onun hesabı
inde katında
rabbi-hi onun Rabbi
inne-hu muhakkak ki o
lâ yuflihu kurtuluşa eremezler
el kâfirûne kâfirler

Ve kim, bir burhanı (delili) olmamasına rağmen, Allah ile beraber başka bir ilâha taparsa, artık onun hesabı sadece Rabbinin katındadır. Muhakkak ki kâfirler, felâha (kurtuluşa) eremezler.

MU'MİNÛN SURESİ 117. Ayeti Ali Ünal Meali

Kim ibadet için Allah’tan başka bir ilâh tanırsa –ki bu konuda herhangi bir delilinin olması mümkün değildir– hiç kuşkusuz bunun hesabını Rabbisinin katında verecektir. Şurası bir gerçek ki, kâfirler asla felâh bulmaz.

Ali Ünal