MU'MİNÛN SURESİ 20. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.
وَشَجَرَةً تَخْرُجُ مِن طُورِ سَيْنَاء تَنبُتُ بِالدُّهْنِ وَصِبْغٍ لِّلْآكِلِينَ ﴿٢٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve şeceraten
tahrucu
min tûri seynâe
tenbutu
bi ed duhni
ve sıbgın
li el âkilîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve şeceraten | ve ağaç |
tahrucu | çıkar |
min tûri seynâe | Turi Sina'dan |
tenbutu | biter, yetişir |
bi ed duhni | yağı |
ve sıbgın | ve bir katık |
li el âkilîne | yiyenler için |
Ve Turi Sina’da yetişen bir ağaç vardır ki, yağ çıkarır. Ve (o), yiyenler için bir katıktır.
MU'MİNÛN SURESİ 20. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Ve yine onunla sizin için, Tûri Sîna çevresindeki topraklarda yetişen, ürününden yağ elde edilen ve yiyenlere hoş kokulu, lezzetli bir katık sağlayan, zeytin ağacını da çıkarıyoruz.
Abdullah Parlıyan